İnsanlar var olduğundan beri doğadan faydalanmaktadır. Geçimini sağlamak, giyinme ihtiyacını karşılamak, barınmak ve beslenmek için doğadan elde ettiği ürünleri kullanan insanoğlu, sağlığını koruma ve hastalıklarını tedavi etme konusunda da yine doğaya yönelmiştir. Avcılık ve toplayıcılıkla başlayan bu süreçte insanlar, çevrelerindeki bitkilerin sadece besin değil, aynı zamanda şifa kaynağı olabileceğini fark etmişlerdir. Zamanla, hastalıklarını iyileştirmek amacıyla farklı bitkiler üzerinde gözlem yapmış, deneyimledikleri bu tedavi yöntemlerini sonraki nesillere aktarmışlardır. Hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geldiğine dair elde edilen bilgiler, halk arasında (ya da insanlar arasında) yayılmış gerek telif gerekse tercüme eserler aracılığıyla çeşitli topluluklar arasında ortak bir başvuru kaynağı halini almıştır.
Bir dilin gelişimini, söz varlığını, cümle yapısını ve terim üretme kapasitesini tam olarak anlayabilmek, o dilin tarihî metinlerini incelemekle mümkündür. Bu çerçevede biz de 18. yüzyılda Mustafa Ebu’l-Feyz tarafından Türkçeye tercüme edilen Nüzhetü’l-Ebdān Fi Tercemeti Gâyeti’l-İtkân adlı eserde geçen bitki adlarını inceledik. Zira adı geçen eserde birçok bitki adı yer almaktadır. Bu bitkiler, çeşitli hastalıkları tedavi etmek amacıyla kullanılmakta olup eserde ayrıca hayvanlar, taşlar ve çeşitli gıdalara da değinilmektedir. Bu çalışmada, eserde geçen bitki adları ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Tıp yazmaları Bitki adları Mustafa Ebu’l-Feyz Nüzhetü’l-Ebdān Fi Tercemeti Gāyeti’l-İtkān Bitkilerle Tedavi
Since the beginning of their existence, humans have benefited from nature. Using the resources obtained from nature to make a living, meet clothing needs, find shelter, and sustain nourishment, humanity has also turned to nature for preserving health and treating illnesses. In this process, which began with hunting and gathering, people realized that the plants around them were not only a source of food but also a source of healing. Over time, they observed various plants to cure their ailments and passed on these treatment methods to future generations. Knowledge about which plant was effective for which ailment spread among people and became a common reference source for various communities through both original works and translated texts.
Understanding the development of a language, its vocabulary, sentence structure, and capacity for generating terms is only possible by examining its historical texts. Within this framework, we analyzed the plant names mentioned in the work Nüzhetü’l-Ebdān Fi Tercemeti Gâyeti’l-İtkân, translated into Turkish by Mustafa Ebu’l-Feyz in the 18th century. This work includes numerous plant names, which were used for treating various illnesses. Additionally, it references animals, stones, and various foods. In this study, the plant names mentioned in the text are examined in detail.
Medical texts Plant names Herbal treatment Nüzhetü’l-Ebdân Fi Tercemeti Gâyeti’l-İtkân Mustafa Ebu’l-Feyz
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Lexicography and Semantics |
Journal Section | PHILOLOGIA |
Authors | |
Early Pub Date | March 25, 2025 |
Publication Date | March 27, 2025 |
Submission Date | November 26, 2024 |
Acceptance Date | March 21, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 19 |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir