Öz: 1961'de Almanya'ya geçici statü ile giden işçilerin kalıcı statüye geçmesi ile ortaya beklenmedik birçok sorun çıkmıştır. Sorunların temelinde ise işçilerin sadece ücret karşılığı çalışan bir üretim aracı olarak görülmesidir. İşçilerin insani yönleri hesaba katılmamıştır. İşçilerin de insan olduğu, doğası gereği barınma, ait olma, iletişim kurma, öğrenme ihtiyaçlarının olduğu düşünülmemiştir. Göç eden, göçmen kabul eden ve göç veren ülke için güzel, heyecan verici, kârlı başlayan işçi göçü bir süre sonra üç taraf için de rahatsız edici, kaygı verici, incitici bir hâl almaya başlamıştır. Bu göç üçgeni içinde en fazla etkilenen hiç şüphesiz göçmen çocukları ve onların ana dili eğitimleri idi. Göç vitrin değiştirdiğinde Türkiye ne gibi önlemler almış, uygulamalar yapmıştır? Türkiye işçi göçünde yaşanan bu kırılma noktasından sonra (1965-1975) nasıl bir ana dili öğretim politikası uygulamıştır? İki dilli Türk çocuklarına Türkçe öğretmek için ilk ne zaman, nasıl, ne kadar öğretmen görevlendirilmiştir? İki dilli Türk çocuklarına Türkçe öğretmek için ilk ne zaman bir program oluşturulmuş ve içeriği nasıldır? Çalışmada bu sorulara cevaplar aranmıştır. Çalışma betimsel nitelik taşımaktadır. Çalışmanın verileri doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Çalışma kapsamında ulaşılan verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda Türkiye'nin o dönemde iki dilli Türk çocuklarının ana dili eğitimlerine önem verdiği, bu politikaya bağlı olarak ilk kitlesel göçün 4. yılında öğretmen görevlendirmesi yapmış olduğu, Türkçe dersi öğretim programını hazırladığı görülmüştür. Çalışmada elde edilen bir diğer önemli sonuçlar da şöyledir: İlk öğretmen görevlendirilmesi 1965'te Almanya'ya 17 öğretmenle yapılmıştır ve ilk Türkçe dersi öğretim programı 1969'da oluşturulmuştur.
Anahtar Kelimeler: İki dillilik, Türkçe öğretimi, ana dili, Türkçe öğretmeni, Türkçe dersi öğretim programı.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 12 Sayı: 3 |
Makaleler dergide yayınlandıktan sonra yayım hakları dergiye ait olur.
Dergide yayınlanan tüm makaleler, diğerleri tarafından paylaşılmasına olanak veren Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası (CC BY-NC-ND 4.0) lisansı altında lisanslanır.