Aim: Beta-Ketothiolase(T2) and Succinyl-CoA:3-ketoacid CoA transferase(SCOT) enzymes are crucial in ketone body utilization. Deficiencies of these enzymes present in early childhood with recurrent ketoacidosis, triggered by fasting and catabolic states. In this study, we aim to investigate clinical and molecular findings of patients who have defects of ketolysis. Methods:15 patients with T2 and one patient with SCOT deficiency who are followed up in Çukurova University Department of Pediatric Metabolism and Nutrition were included in the study. Medical records were reviewed retrospectively. Results: Eight patients were female. 13 patients had parental consanguinity; 11 had positive family history. Patient with SCOT deficiency had his first ketoacidosis episode at second day of life. Mean age at first episode for T2-deficient patients was 8,0±6,7 months (4 days-105 months). Interestingly, between episodes, SCOT-deficient patient’s ketone levels were both positive and negative. Ketone levels were zero for T2-deficient patients between episodes. During episodes, 10 patients had hypoglycemia and six patients had hyperglycemia. Mean number of attacks were 3,8±3,1. For differential diagnosis, acylcarnitine profiles and urine organic acid analysis were studied. Molecular analyses were done for 11 patients,10 had novel mutations. Conclusion: Defects of ketolysis are rare but must be included in the differential diagnosis of organic acidemias. The differences from organic acidemias are persistent ketosis independent from nutritional status and absence of typical acylcarnitine and organic acid profiles. But, SCOT and T2 deficiencies do not require severe protein restriction and cofactor supplementation compared to organic acidemias. As a consequence, they do not interfere with life quality and growth like organic acidemias.
Defects of ketolysis beta-ketothiolase deficiency ACAT1 Succinyl-CoA:3-ketoacid CoA transferase deficiency OXCT1
Amaç: Beta-ketotiolaz (T2) ve suksinil-KoA:3-ketoasit KoA transferaz (SCOT) keton cisimlerinin yıkımında görev alan iki enzimdir. Ketolizde görevli bu iki enzimin eksikliğinde erken çocuklukta açlık veya diğer katabolik süreçlerle tetiklenen ve tekrarlayan ketoasidoz atakları görülür. Bu çalışmada, ketoliz defekti tanısıyla izlenen hastaların klinik ve moleküler özelliklerinin incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Çukurova Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı’nda takipli 15 T2 eksikliği ve bir SCOT eksikliği tanılı hasta çalışmaya dahil edildi. Geriye dönük hastaların tıbbi kayıtları incelendi. Bulgular: Hastaların sekizi kız, sekizi erkekti. 13 hastada anne-baba akrabalığı, 11 hastada aile öyküsü vardı. SCOT eksikliği olan hastanın ilk ketoasidoz atağı iki günlükken olmuştu. T2 eksikliği olan hastalarda ise ilk atak yaşı ortalama 8,0±6,7 aydı (4 gün-29 ay). SCOT eksikliği olan hastanın atakları arasında hem negatif hem pozitif aseton değerleri olması ilginç özelliğiydi. T2 eksikliği tanılı hastaların tümünde atak dışında keton hep negatifti. Atak sırasında 10 hastada hipoglisemi, altısında ise hiperglisemi görüldü. Hastaların izlem süresince ortalama atak sayısı 3,8±3,1 idi. Hastalardan tanı ve ayırıcı tanı için açilkarnitin profili ve organik asit analizi çalışıldı. Mutasyon analizi yapılabilen 11 hastadan 10’unda bulunan mutasyonlar literatürde ilk kez bu çalışmayla tanımlandı. Sonuç: Ketoasidoz tablosunda gelen hastalarda organik asidemi ayırıcı tanısında daha nadir görülseler de ketoliz defektlerinin akılda tutulması gereklidir. Organik asidemilerden farklı olarak hastaların çoğunda kan şekeri ve beslenme durumundan bağımsız süreğen ketozisin olması, tipik organik asit ve açilkarnitin profili en önemli tanısal ipuçlarıdır. Bu gruptaki iki hastalığın tedavileri organik asidemiler kadar ciddi ve süreğen protein kısıtlaması ve kofaktör desteği gerektirmediğinden hem hastaların büyümelerini hem de yaşam kalitelerini daha az etkilemektedir.
Ketoliz defektleri Beta-ketotiolaz eksikliği ACAT1 Suksinil-KoA:3-ketoasit KoA transferaz eksikliği OXCT1
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Şubat 2020 |
Kabul Tarihi | 19 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 13 Sayı: 2 |
MEÜ
Sağlık Bilimleri Dergisi Doç.Dr. Gönül Aslan'ın Editörlüğünde Mersin
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak 2008 yılında
yayımlanmaya başlanmıştır. Prof.Dr. Gönül Aslan Mart 2015 tarihinde Başeditörlük görevine Prof.Dr.
Caferi Tayyar Şaşmaz'a devretmiştir. 01 Ocak 2023 tarihinde Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Başeditörlük görevini Prof.Dr. Özlem İzci Ay'a devretmiştir.
Yılda üç sayı olarak (Nisan - Ağustos - Aralık) yayımlanan dergi multisektöryal hakemli bir bilimsel dergidir. Dergide araştırma makaleleri yanında derleme, olgu sunumu ve editöre mektup tipinde bilimsel yazılar yayımlanmaktadır. Yayın hayatına başladığı günden beri eposta yoluyla yayın alan ve hem online hem de basılı olarak yayımlanan dergimiz, Mayıs 2014 sayısından itibaren sadece online olarak yayımlanmaya başlamıştır. TÜBİTAK-ULAKBİM Dergi Park ile Nisan 2015 tarihinde yapılan Katılım Sözleşmesi sonrasında online yayın kabul ve değerlendirme sürecine geçmiştir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 16 Kasım 2011'dan beri Türkiye Atıf Dizini tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2016 birinci sayıdan itibaren ULAKBİM Tıp Veri Tabanı tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 02 Ekim 2019'dan beri DOAJ tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 23 Mart 2021'den beri EBSCO tarafından indekslenmektedir.
Dergimiz açık erişim politikasını benimsemiş olup, dergimizde makale başvuru, değerlendirme ve yayınlanma aşamasında ücret talep edilmemektedir. Dergimizde yayımlanan makalelerin tamamına ücretsiz olarak Arşivden erişilebilmektedir.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.