Resûlullah’a (sas) risâlet görevi, Arapların şiir ve hitabette zirvede olduğu bir dönemde verilmiş; Kur’an-ı Kerim ayetleri, insanları benzerini getirmekten aciz bırakacak en mükemmel dil ve üslupta indirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’i insanlara teblîğ yanında tebyîn etmekle görevlendirilen Allah Resûlü (sas) bu vazifesini yerine getirirken kendi döneminin dil ve üslubunu kullanmıştır. Ona iman edenler her konuda olduğu gibi hitaplarında da onu örnek almışlardır. Hz. Peygamber teşbih, temsil, mecaz, istiare, kinaye gibi Kur’an-ı Kerim’de rastlanan birçok edebî söz sanatını hadislerinde kullanmıştır. Onun bazı hadislerini doğru anlamak için hitaplarında kullandığı söz sanatlarını bilmek gerekir. Ayet ve hadislerde yer yer kullanılan Arap dil sanatlarından biri de tevriye söz sanatıdır. Tevriye, sözlerin görünürdeki anlamlarında kullanılmadığı bir Arapça dil sanatıdır. Savaş, sulh, aile hayatı gibi bazı durumlar bu şekilde konuşmayı gerektirmektedir. Yalandan korunmak için bir taktik olarak bu hallerde bazen bu söz sanatına başvurulmuştur. Bazen normal hayatta yapılan mizâhlarda konuşmalara renk katmak için, bazen normal hayatta ihtiyaç olduğunda yalana düşmemek için tevriye bir çıkış yolu olarak görülmüştür. Bu sanat, bazı âlimlerce yalan ve aldatma ile ilişkilendirildiğinden kullanımının doğru olup olmadığı, doğru ise sınırının ne olacağı tartışmalara konu olmuştur. Taberî, Hattabî, Ebû Bekr İbnü’l-Arabî, İbn Hacer el-Askalânî gibi bazı âlimeler, birkaç yerde yalan söylemeye ruhsat verildiği görüşünde iken Süfyân b. Uyeyne, İbn Kuteybe, İbn Battâl, İbn Tey- miyye, Nevevî ve daha başka âlimler yalana başvurmanın dinde kesinlikle yasaklandığını, ruhsat verilenin tevriye sözler kullanmak olduğunu savunmuşlardır. Tevriye sanatını kullanmaya delil ge- tirilen rivâyetlerden, “Me‘ârîzlerde/tevriye sanatında, kişiyi yalandan koruyan bir genişlik vardır.” rivayeti, merfû ve mevkûf olarak kaynaklarda yer alsa da Beyhakî’ye göre İmrân b. Husayn’e (ra) ait mevkûf bir rivayettir. Resûlullah’ın (sas) üç yerde; savaşta, insanların arasını bulmada ve erkeğin hanımına konuşmasında yalan söylemeye ruhsat verdiğine dair rivâyetin sıhhati tartışmalıdır. Ayrı- ca “üç yerde yalanı tecvîz eden” ifadenin Zührî’ye ait olduğu ifade edilmiştir. Bu sebeple rivâyete ih- tiyatlı yaklaşmak yerinde olacaktır. Tartışmalar bir yana hadislerde tevriye sanatının kullanıldığına dair örneklere rastlamak mümkündür. Hz. Peygamber’in değişik amaçlarla zaman zaman tevriye sanatını kullandığında dair hadisler varit olmuştur. Buna göre Hz. Peygamber, savaş, can tehlikesi gibi zarûrî durumlarda ve bazı bilgilerin açıkça söylenmesinde sakınca gördüğü hallerde tevriye sanatına müracaat etmiştir.
“Harp hiledir” hadisini bu bağlamda anlamak gerekir. Zira o, Mekke’ye doğru gazveye çıkacaksa Hayber’i ve güzergahlarını sormuş, güneye gidecekse tevriye yaparak kuzey cihetindeki yolları, su kaynaklarını sormuştur. Hz. Peygamber (sas), savaşta olduğu gibi barışı sağlamak için de tevriye sözler kullanılmasına izin vermiştir. Zira barışı temin etmek, savaşları kazanmak kadar önemlidir. Her ne kadar Hz. Peygamber’in aile hayatında bir örneğine rastlanmasa da sahâbîlerin aile hayatlarında tevriye ile konuştuklarına dair örneklere rastlanmaktadır. Bunun yanında Hz. Peygamber’in günlük hayatında da tevriye sözler kullandığına dair örnekler vardır. Makalede tevriyenin tanımı, âlimlerin konu hakkındaki görüşleri, ayet ve hadislerdeki yeri, kullanıldığı alanlar ve bundaki ölçü tespit edilmeye gayret edilmiş, ayrıca bu sanatın hadisleri doğru anlamaya sağladığı katkıya dikkat çekilmiştir. Konu makale sınırları içinde tespit edilen örnekler bağlamında ele alınmış detaylara gidilmemiştir. Sonuç olarak İslam’ın temel gayeleri dairesinde kalmak kaydıyla, zararın def-i ve maslahatın temini ve ihtiyaç hasıl olduğunda yalandan korunmak amacıyla bu yola başvurmanın sakıncalı olmayacağı düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | October 18, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 12 Issue: 2 |
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.