Abīd b. al-Abras is one of the important poets raised by the Banū Asad tribe. He spent his entire life in the Jāhiliyyah period. Arabic literature sources do not provide definite information about his date of birth. However, it is estimated that he was born in the year four hundred and forty-five or fifty-five according to the Gregorian calendar. He grew up in the Najd region and continued his life there. He has sometimes lived a poor life, and sometimes a better one. He was killed by the King of Hīra Mundhir b. Māissamā, for an unknown reason. He lived for approximately one hundred and twenty years. He is one of the master and talented poets of the Jahiliyyah period. His name is mentioned together with the important poets of relevant the period. Arabic literature sources, generally emphasize that he was a long-lived and talented poet. His poems reflect the poetic tradition of the Jahiliyyah period and the cultural characteristics of that period. However, in terms of subject matter, he deals with the basic subjects of old Arabic poetry in his poems. Some of the subjects he deals with are praise (madīh), boasting (fakhr), description (taswīr) and love poem (ghazal). One of the most beautiful poems he wrote in his diwān is “Qasīda al-bāiyya”. The qasīda in question has been accepted by literary circles as one of the seven muʿallaqat and sometimes as one of the ten muʿallaqat. The sources do not mention any reason why he wrote such a qasīda. He may have written it after an event that happened to his tribe or for other reasons. He begins the qasīda by expressing the lands his tribe had to leave and the sadness that resulted from this, and deals with different subjects. However Abīd b. al-Abras, mentions the courage and heroism of his tribe and their bravery on the battlefield in his poems. He states that they were charitable, generous and people with good morals. Descriptions also have an important place in his poems. In this sense, he describes the characteristics of weapon and horse, which were considered symbols of bravery for the society of Jahiliyyah. At the same time, he depicts the ruined lands of his departed lovers and weeping over them. He says that these places used to be a settlement area but now they are shelters and refuges for wild animals. In this context, he states that he cannot control his tears when he remembers a memory from the past. He says that tears are flowing from his eyes like a dove. Abīd b. al-Abras, also wrote poems about advice and counsel in his diwān. He states that death is an inevitable truth and that it is not known when it will come. He advises people to be patient in the face of disasters. He emphasizes that patience itself is the solution. He states that anxiety and impatience make it difficult to solve events. While he boasts about being a truthful and honest person, he also states that he avoids being mentioned as a stingy person. He draws attention to the importance of putting forward an idea about the solution of events that occur in daily life or having experience about them. He states that the trust should be left to those who comply with it. He states that one should avoid untrustworthy people just as one should avoid contagious diseases. He believes that individuals should go through certain tests before forming friendships. In addition to this information, the aim and goal of this study is to examine the life, divan, and poems of Abīd b. al-Abras. As a method, document analysis has been used, and the obtained information has been processed in a comparati ve manner.
Abîd b. Ebras, Benî Esed kabilesinin yetiştirdiği önemli şairlerden biridir. Hayatının tamamı Cahiliye Dönemi’nde geçmiştir. Kaynaklar, doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi verememektedir. Ancak miladi dört yüz kırk beş veya elli beş yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Necd bölgesinde yetişmiş ve hayatını orada devam ettirmiştir. Bazen yoksul bazen de daha iyi bir hayat sürmüştür. Gerekçesi belli olmayan bir nedenden dolayı Hîre Kralı Münzir b. Mâissemâ tarafından öldürülmüştür. Takriben yüz yirmi yıl gibi bir ömür yaşamıştır. Cahiliye Dönemi’nin usta ve yetenekli şairlerinden biridir. İsmi, söz konusu dönemin önemli şairleriyle birlikte zikredilmektedir. Arap edebiyatı kaynakları, genellikle onun uzun ömürlü ve kabiliyetli bir şair olduğuna vurgu yapmaktadır. Şiirleri, Cahiliye Dönemi’nin şiir geleneğini ve o dönemin kültürel özelliklerini yansıtmaktadır. Bununla birlikte konu olarak da şiirlerinde, eski Arap şiirinin temel konularını ele almaktadır. Methetme, övünme, tasvir ve gazel ele aldığı konulardan bazılarıdır. Divânında kaleme aldığı en güzel şiirlerinden biri “Kasîdetu’l-bâiyye”dir. Söz konusu kaside, edebiyat çevreleri tarafından bazen yedi muallakadan biri, bazen de on muallakadan biri olarak kabul edilmiştir. Böyle bir kasideyi neden kaleme aldığı konusu ile ilgili kaynaklar herhangi sebep belirtmemektedir. Kabilesinin başına gelen herhangi bir olaydan sonra veya başka bir nedenle kasidesini yazmış olabilir. Kasideye, kabilesinin terk etmek zorunda kaldığı diyarları ve bu durumdan kaynaklanan üzüntüsünü ifade ederek başlar ve birbirinden farklı konuları ele alır. Bununla birlikte Abîd b. Ebras, şiirlerinde kabilesinin cesaret ve kahramanlıklarından ayrıca savaş meydanındaki yiğitliklerinden bahseder. Onların hayır ehli, cömert ve güzel ahlak sahibi kimseler olduklarını dile getirir. Onun şiirlerinde tasvirler de önemli bir yer tutar. Bu anlamda şiirlerinde, Cahiliye toplumu için yiğitliğin sembolleri olarak kabul edilen silah ve atın özelliklerini tasvir eder. Ayrıca çöl yolculuğu esnasında şahit olduğu bazı olayları betimler. Bununla birlikte göç eden sevgililerinin harabe olmuş diyarlarının üzerinde durup gözyaşı döker ve onları tasvir eder. Rüzgârların, bütün kalıntıları toprakla örtüp onları âdete görünmez bir hale dönüştürdüğünü ifade eder. Eskiden buraların bir yerleşim alanı olduğunu şimdi ise vahşi hayvanların barınak ve sığınağı halinde geldiğini dile getirir. Bu bağlama geçmişe ait bir anıyı, hatırladığı zaman gözyaşlarına hâkim olamadığını belirtir. Bir güvercin misali, gözlerinden yaşların boşandığını söyler. Abîd b. Ebras, divânında yer yer tavsiye ve nasihat niteliğinde şiirler de kaleme almıştır. Ölümün kaçınılmaz bir hakikat olduğunu ve ne zaman geleceğinin de belli olmadığını belirtir. İnsanların başına gelen musibet ve felaketler karşısında sabırlı olmalarını tavsiye eder. Sabrın, bizzat çözümün kendisi olduğunu vurgular. Tedirginlik ve sabırsızlığın, olayların çözümünü zorlaştırdığını ifade eder. Doğru ve dürüst biri olarak övünürken, cimri olarak anılmaktan da kaçındığını dile getirmektedir. Günlük hayatta meydana gelen olayların çözümü ile ilgili fikir ortaya koymanın ve bu konuda tecrübe sahibi olmanın önemine dikkat çekmektedir. Ayrıca emanetlerin ancak ona riayet eden kişilere bırakılması gerektiğini belirtmektedir. Bulaşıcı hastalıklardan sakınıldığı gibi, güvenilmez kişilerden de sakınılması gerektiğini dile getirmektedir. Arkadaşlıklar kurulmadan önce kişilerin bazı testlerden geçmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu bilgilere ilaveten bu çalışmanın amaç ve hedefi, Abîd b. Ebras’ın hayatı, divanı ve şiirlerinin incelenmesidir. Yöntem olarak da doküman analizi kullanılarak elde edilen bilgiler karşılaştırmalı bir şekilde işlenmeye çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | September 25, 2024 |
Acceptance Date | December 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 15 Issue: 2 |
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.