The Ottoman Empire experienced modernity simultaneously with the rest of the Islamic world, albeit of a different nature. For this reason, the relations, contacts and interactions between the Ottoman Empire and the rest of the Islamic world are diverse and complicated. One of these zones of interaction is North Africa. The modernisation experience of this region, which separated from the Ottoman Empire in the early 19th century, was somehow transferred to the Ottoman Empire. Hamdan b. Osman Hodja, who had held important state positions in Algeria, came to Istanbul after the French occupation of Algeria and transferred the experience he had gained, particularly in Europe, to the Ottoman high bureaucracy. It can be seen that Hamdan Hodja actively participated in the first actions of modernisation efforts. In particular, he played an active role in the adoption and implementation of quarantine in the Ottoman Empire and was in close contact with the top bureaucracy. In this process, he was asked to write a treatise on the compatibility of quarantine with Islam, in which he analysed the issues of will, chance and fate in the context of quarantine. The way in which he dealt with these issues and the arguments he put forward during this examination were of a character that would later be used frequently in Ottoman religious modernisation. For this reason, Hodja Hamdan's approach to the relationship between religion and modernisation has a content that influenced and originated Ottoman religious modernisation. In particular, the religious justifications for taking precautions and preparing forces, whether anything can be taken from infidels, and issues such as resembling infidels come to the fore.
Osmanlı, İslâm dünyası ile, her ne kadar mahiyeti farklı olsa da, eşzamanlı şekilde modernliği tecrübe etmiştir. Bu sebeple Osmanlı ile İslâm dünyasının geri kalanı arasındaki münasebetler, irtibatlar ve etkileşimler çeşitli ve çetrefillidir. Bu etkileşim bölgelerinden biri de Kuzey Afrika’dır. XIX. asrın başlarında Osmanlı’dan ayrılan bu bölgenin modernleşme tecrübesi de bir şekilde Osmanlı’ya intikal etmiştir. Cezayir’de önemli devlet görevlerinde bulunmuş bir isim olan Hamdan b. Osman Hoca, Cezayir’in Fransızlar tarafından işgalinden sonra İstanbul’a gelmiş ve özellikle Avrupa’da edindiği tecrübeleri Osmanlı üst bürokrasisine aktarmıştır. Hamdan Hoca’nın modernleşme çabalarının ilk icraatlarına da aktif olarak iştirak ettiği görülmektedir. Özellikle karantinanın Osmanlı’da benimsenmesi ve uygulanması sürecinde aktif rol almış ve üst bürokrasiyle yakın ilişki içinde olmuştur. Bu süreçte kendisinden karantina uygulamasının İslam’a uygun olduğunu ele alan bir risale yazması istenmiş ve o da kaleme aldığı bu risalede irade, kaza ve kader meselelerini karantina bağlamında incelemiştir. Bu inceleme esnasında meseleleri ele alış biçimi ve ileri sürdüğü argümanlar sonrasında Osmanlı dinî modernleşmesinde sıkça kullanılacak bir karakter arz etmektedir. Bu sebeple Hamdan Hoca’nın din-modernleşme ilişkilerine yaklaşımı Osmanlı dinî modernleşmesini etkileyen ve kaynaklık eden bir muhtevaya sahiptir. Özellikle tedbir almanın ve kuvvet hazırlamanın dinî gerekçeleri, kafirlerden bir şey alınıp alınamayacağı ve kafirlere benzeme gibi hususlar ön plana çıkmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Kalam |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2024 |
Submission Date | February 5, 2024 |
Acceptance Date | May 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 12 |
Mevzu – Journal of Social Sciences is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).