Yaşlanma dediğimiz
olgu genel kanıya göre atmış ve üzeri yaşları aşan kişiler için kullanılan
ruhsal, zihinsel yeteneklerin kaybı ve psişik işlevlerin zayıflaması ile eş
anlamlıdır. İnsan gelişimi fiziksel, duygusal, sosyal ve zihinsel olmak üzere
başlıca dört temel alandan oluşmaktadır. Gelişim psikologları bu dönemlerinin
her birini ayrı ayrı ele alarak dönemlere karşılık gelen isimler
oluşturmuşlardır. Yaşlılık ise belki de son nokta olarak nitelendirebileceğimiz
bütün bu dönemlerin tamamlandığı bölümdür. Hayat bir pastayı, yaşlılık ise bu
pastanın son dilimini oluşturmaktadır.
Yaşlılık döneminde
yaşanan en önemli sosyal sorunlardan birisi yaşlıların bakımıdır. Her ne kadar
65 yaş ve üzerindeki her yaşlı, hasta ve bakıma muhtaç olmasa da hastalanma
riski ve fiziksel yetersizlikleri nedeniyle yardıma ihtiyaç duyma olasılığı
artmaktadır.
Bu dönemde görülen fonksiyonel ve fiziksel
yetersizlikler nedeniyle yaşlı bireyler ve aileleri toplumsal bakım
alternatifleri arasından birini seçme ile karşı karşıya kalmaktadır. Birlikte
yaşamaktan çıkan problemler ve modern hayatın doğal sonucu olarak yaşlılık
probleminin de çözümünde profesyonel yardım gerektiği açıktır.
Profesyonel
kurumlaşma ve meslek örgütleri çerçevesinde yaşlı bakımı ve hizmeti yapılarak
hem ailenin üzerinden yük alınacak hem de yaşlının yeni rolüne uygun bir yaşam
şansı yakalaması sağlanacaktır. Bu anlamıyla huzur evleri, kentsel hayatın bir
gereği olarak ortaya çıkmıştır. Huzur evleri, devletin sosyal alana bir
müdahalesidir. Huzur evleri, Türk toplumunda yaşlı vatandaşları barındırmayı ve
yaşamlarının geri kalan kısmını huzurlu geçirmelerini sağlamayı amaç
edinmektedir.
Bu çalışmada Niğde
Huzur evine gelen yaşlıların; huzur evine gelmeden önceki huzur evi görüşleri,
yaşlıların şu anda huzur evinden memnun olma durumları, yaşlıları huzur evinde
rahatsız eden durumlar, yaşlılara göre huzur evinde kalan yaşlılarda bulunması
gereken özellikler, yaşlılara göre huzur evinde kalan yaşlıların en çok
hoşlandıkları şeyler, yaşlıların huzur evinde kalırken en çok özlediği şey,
yaşlılara göre yaşlıların saygı görme nedenleri, yaşlılara göre yaşlılarda
bulunması gereken özellikler yaşlılar açısından tespit edilmeye çalışılmıştır.
Tespitler yapılırken veri toplama tekniği olarak “ doğal gözlem” kullanılmış
olup ayrıca kaynak tarama ve betimleme analizi yapılarak, bulgular tablolara
dökülerek yorumlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |
DERGİMİZİN TÜRK DÜNYASINA AKADEMİK BAKIŞI
Milli Kültür Araştırmaları Dergisi akademik yayın hayatı, "Turan Kurultayı" sonuçları ile paralel yöndedir ve bu hedefler doğrultusunda yayın yapmaktadır.
Sonuç bildirgesi ana teması: Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz..
Hedefi: 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır…
Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen TURAN KURULTAYI’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız,Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek aşağıdaki kararları almıştır…
1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.
2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.
3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.
4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.
5) Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.
6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.
7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.
8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.
10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.
11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.
12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.
13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.
14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.
15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.
16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.
17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.
18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.
19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.
20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.
21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.
22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.
Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır.
Turan Kurultayı Bilim Kurulu
TURAN KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ..
Budapeşte, 13.08.2022