334/945 yılından itibaren Şiî Büveyhîlerin tahakkümüne giren Abbâsîlerin siyasî, askerî, idarî vs. pek çok yönden yetki ve gücü elinden alınmıştır. Bağdâd’da hilâfet sarayına sıkışan Abbâsîler dünyevî işlerden uzak, Büveyhî idaresi altında tamamen sembolik hâle gelmiştir. Abbâsîler, Halife el-Kâdir Billâh dönemine kadar Büveyhî idaresine herhangi bir reaksiyon gösterememiş, ancak el-Kâdir ile Şiî idaresinden kurtulma çabaları başlamıştır. Şüphesiz bunda Büveyhî idaresinin zayıflamasının etkisi vardı. Siyasî gücün zayıflaması hem Büveyhîler arasında iktidar mücadelelerine hem de Bağdâd’da iç karışıklıklara sebep olmuştur. Büveyhîlerin içerisinde bulunduğu kaos ortamından istifade eden el-Kâdir, kendisinin fiilî olarak dayanak noktaları olan hutbe okutma ve sikkelerde isminin zikredilmesine büyük önem vermiştir. Özellikle Sultan Gazneli Mahmûd’un hutbe okutması ve sikkelerde ismine yer vermesiyle halife, Büveyhîlere karşı ciddi bir dayanağa sahip olmuştu. el-Kâdir’in söz konusu siyaseti, oğlu ve halefi el-Kâ’im Biemrillâh tarafından da sürdürülecektir. Nitekim oğlunun döneminde Abbâsîler, Büveyhî tahakkümünden kurtulmuşlardır. Bu bağlamda el-Kâdir, Abbâsîleri canlandıran isimlerden biri olmuştur. Abbâsîlerin XI. yüzyıldaki Şiî karşıtı politikası ve sonrasındaki Sünnî politikasının belirlenmesinde el-Kâdir’in önemli rolü bulunmaktadır. Çalışmada öncelikle el-Kâdir’in mezhebî kimliği üzerinde durulacaktır. Ardından halifenin Fâtımîler ile Büveyhîler karşı tutumundan hareketle Şîa karşıtı siyaseti, Mu‘tezilîlere yönelik politikaları ve son olarak Sünnîlerle münasebetleri incelenecektir.
Bu makale, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Doktora programında Prof. Dr. Aydın Usta danışmanlığında yürütülen Selçuklular Döneminde Bağdâd’da Mezhep Mücadeleleri (1055-1152) isimli doktora tezinin bir bölümünün gözden geçirilmiş hâlidir.
The Abbāsīds, who came under the domination of the Shi‘īte Buwayhids as of 334/945, were deprived of their authority and power in many aspects such as political, military, administrative, etc. The Abbāsīds, confined to the caliphate palace in Baghdād, became distant from worldly affairs and became completely symbolic under the Buwayhids rule. The Abbāsīds could not react to the Buwayhid rule until the reign of Caliph al-Kādir Bi’llāh, but with al-Kādir, efforts to get rid of the Shi‘īte rule began. Undoubtedly, the weakening of the Buwayhid administration had an effect on this. The weakening of the political power caused both power struggles among the Buwayhids and internal disturbances in Baghdād. al-Kādir, who took advantage of the chaotic atmosphere in which the Buwayhids found themselves in, attached great importance to the recitation of khutbahs and the mention of his name on coins, which were his de facto bases. Especially with Sultan Mahmūd of Ghazni’s khutba recitation and the mention of his name on the coins, the caliph had a serious basis against the Buwayhids. al-Kādir’s policy would be continued by his son and successor al-Kā’im bi-Amr Allāh. As a matter of fact, the Abbāsīds were freed from the domination of the Buwayhids during his reign. In this context, al-Kādir was one of the names that revitalized the Abbāsīds. al-Kādir played an important role in determining the anti-Shi‘īte policy of the Abbāsīds in the eleventh century and the Sunnī policy thereafter. This study will first focus on al-Kādir’s sectarian identity. Then, the caliph’s anti-Shi‘a policy based on his attitude towards the Fātimids and the Buwayhids, his policies towards the Mu‘tazilites, and finally his relations with the Sunnites will be analyzed.
This article is a revised version of a part of the doctoral dissertation entitled Sectarian Struggles in Baghdad in the Seljuk Period (1055-1152), conducted under the supervision of Prof. Dr. Aydın Usta at Mimar Sinan Fine Arts University Institute of Social Sciences, Department of History
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of İslamic sects |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | December 26, 2023 |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | November 12, 2023 |
Acceptance Date | December 18, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |