Risaletten kısa bir süre sonra, henüz 7. Yüzyılda, İslam Peygamberi Hz.
Muhammed, yaşadığı bölgeden daha uzak coğrafyalarla da ilgilenmeye
başladı. Kuran ayetleri Beytülmakdis’ten ve çevre bölgelerinden bahsediyordu.
(Bu bölgelerin ehemmiyeti Kur’anî terminolojide mündemi.tir.) Ancak
bu bölgelerin özelde coğrafi kapsamına ve kavramlarına yönelik, daha
genelde ise Kur’an coğrafyalarını ele alan çalışmalar oldukça sınırlıdır.
Aksa Camiini çevreleyen, Arz-ı Mukaddes ya da Kutsal Diyar ve Bereketli
Topraklar olarak adlandırılan bölgeler ise, geçmişte birçok kişi tarafından
konu edilmiştir.
In the seventh century, soon after his Prophethood, Muhammad started
to refer to regions far beyond his reach. Qur’anic verses were making reference
to a city of Bayt al-Maqdis and to the regions around it. The importance
of these regions is embedded within Quranic terminologies. There
has, however, been little study into the geographical extents of these regions
and concepts or, even more generally, into the geographies of the
Qur’an. The extent of the regions around al-Aqsa Mosque, namely the Holy
Land or the land of Bayt al-Maqdis, and the Land of Barakah, have been
mentioned by many scholars in the past. This paper will deal with these
Muslim concepts and contrast them with the Christian and Jewish notions.
This is together with drawing parallels with another Quranic concept of the
Makkan Haram
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 28, 2017 |
Submission Date | October 2, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |