It is seen that interdisciplinary studies on Dede Korkut narratives, especially in recent years, involving various disciplines - especially discourse analysis, philosophy, sociology and psychology - have increased. Studies show in the case of a deep analysis of the types of actions and discourses that appear in Dede Korkut narratives, in which many ethical values in Turkish thought, folk philosophy, and worldview are conveyed within an aesthetic fiction, the messages that are desired to be transmitted through these are sociological, psychological, mythological and ideologically multileveled integrity. It shows that the various meanings and functional areas it carries can be better understood. Evaluations made within the scope of studies focusing on the analysis of the mythological and psychological aspects of the Dede Korkut Oğuznames indicate that the work has solid psychological and mythological foundations. Psycho-mythology is a new approach that emerged as a result of the diversity in interdisciplinary cultural studies and the multi-faceted interactions established by applying psychology-oriented approaches directly to mythological texts. In this respect, psycho-mythology, as an interdisciplinary-original approach that explores the foundations of human behavior, actions and discourses, and literary and aesthetic creations, has the qualifications to create new orientations in folklore studies. In line with the reasons for existence, which is among the most basic functions of folklore genres, which is the transmission of knowledge, thought, and experience to new generations, it shows that in the Book of Dede Korkut, as in many other subjects, lies, and slander are handled to take a specific ideology for granted. Notably, the lie element, which can be seen in many places in the work, starting with the Mukaddime, has a dominant effect on the fiction of the Dirse Han Oğlu Boğaç Han narrative, along with the slander. The fact that the lies and slanders of forty scoundrel people who con-veyed information based on lies and slander to Dirse Han are not included in the text only to reflect the ideological messages about lies and slander, especially family unity and social integrity, the duties and responsibilities of the gentlemen, the regulation of the relations between father-son and mother. It is seen that it is used as a tool for emphasizing various ideological messages about many values. Additionally, narrative fiction has qualities that need to be carefully considered in terms of the psychomythological ele-ments it contains. It is understood that the mythological and psychological phenomenon known as the Oedipus complex is consciously included in the narrative, which is equipped with elements that refer to “consciousness”, “unconscious” and “subconscious”, to emphasize particular messages with lies and slander. Notably, these main features of the narrative and its psycho-mythological foundations are evident. The study focuses on these foundations
Dede Korkut anlatmaları üzerinde özellikle son dönemlerde -söylem çözümlemesi, felsefe, sosyoloji ve psikoloji başta olmak üzere- çeşitli disiplinlerin de ortak edildiği disiplinlerarası çalışmaların arttığı görülmektedir. Çalışmalar, Türk düşüncesinde, halk felsefesinde, dünya görüşünde yer alan pek çok etik değerin estetik bir kurgu dâhilinde aktarıldığı Dede Korkut anlatmalarında karşımıza çıkan eylem ve söylem türlerinin derinlikli olarak çözümlenmesi durumunda, bunlar aracılığıyla iletilmek istenilen mesajların sosyolojik, psikolojik, mitolojik ve ideolojik açıdan çok katmanlı bir bütünlük içinde taşıdığı çeşitli anlam ve işlev alanlarının daha iyi anlaşılabileceğini göstermektedir. Dede Korkut Oğuznamelerinin özellikle mitolojik ve psikolojik yönlerini çözümlemeye odaklanan çalışmalar kapsamında yapılan değerlendirmeler, eserin güçlü psikolojik ve mitolojik temellere sahip olduğuna işaret etmektedir. Psikoloji odaklı yaklaşımların doğrudan mitolojik metinler üzerinde uygulanmasıyla ortaya çıkan, insan davranışlarının, eylem ve söylemlerinin, edebî ve estetik yaratmalarının temellerini araştıran disiplinlerarası özgün bir yaklaşım olarak psikomitoloji, folklor çalışmalarında da yeni yönelimler oluşturabilecek niteliklere sahiptir. Folklor türlerinin en temel işlevleri arasında yer alan bilgi, düşünce ve tecrübenin yeni nesillere aktarılması şeklinde beliren varoluş nedenleri doğrultusunda, Dede Korkut Kitabı’nda -diğer pek çok konuda olduğu gibi- yalan ve iftira husus-larının da belirli bir ideolojiyi kanıksatmak amacını gözeterek işlenmiş olduğu görülmektedir. Eserin giriş niteliği taşıyan “Mukaddime” adlı kısmından başlamak üzere eser içinde pek çok yerde görülebilen yalan unsurunun iftirayla birlikte özellikle Dirse Han Oğlu Boğaç Han anlatmasının kurgusunda yönlendirici bir etkiye sahip olduğu dikkati çekmektedir. Dirse Han’a yalan ve iftira odaklı bilgi aktarımında bulunan kırk namerdin yalan ve iftiralarının metinde yalnızca yalan ve iftira hakkındaki ideolojik mesajları yansıtmak üzere yer almadığı, başta aile birliği ve toplum bütünlüğü, beylerin görev ve sorumlulukları, baba-oğul ve anne arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi olmak üzere çok sayıdaki değere yönelik türlü mesajların vurgu-lanmasında araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Bir baba olarak oğluyla bağlarını gerektiği kadar güçlü biçimde kuramadığı anlaşılan, kırk namerdin iftiralarına kanarak onu öldürmeye kasteden, anlatıda Boğaç tarafından “aklı şaşmış bilinci yitmiş koca baba” şeklinde tanımlanan Dirse Han, Oğuz toplumunda, taşıması gerektiği düşünülen tüm niteliklere sahip ideal bir kahraman olmasına rağmen, kendisine atılan iftiralar sonucunda ölümle burun buruna gelen Boğaç Han ve eserde oğlunu, aile birliğini ve toplumsal düzeni yeniden sağlamaya yönelik stratejileriyle ön plana çıkan “Han Kızı”nın mücadelelerini merkeze alan anlatı kurgusunun, barındırdığı psikomitolojik unsurlar bakımından da üzerinde dikkatle durulması gereken niteliklere sahip olduğu görülmektedir. Anlatmanın “bilinç”, “bilinçdışı” ve “bilinçaltı”na gönderme yapan unsurlarla donatılmış kurgusunda, Oedipus karmaşası olarak bilinen mitolojik ve psikolojik olguya da “yalan” ve “iftira” söylemleriyle, belirli mesajları vurgulamak üzere, bilinçli bir şekilde yer verildiği anlaşılmakta, anlatmanın başlıca bu özellikleriyle psikomitolojik temellerinin belirgin olduğu dikkati çekmektedir. Çalışma, söz konusu temellere odaklanmaktadır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |