Abstract
Tıp tarihi, hastalıklar karşısında halk tarafından uygulanan şifalı bitki kullanımları, din ve büyü kökenli teşhis ve tedavi örnekleriyle doludur. Halk hekimliği olarak adlandırılan bu çalışma alanı, kuşaktan kuşağa aktarılan sözlü sağlık bilgisini incelemektedir. Günümüzde geleneksel ve tamamlayıcı tedaviler olarak nitelendirilen bu uygulamalar, koronavirüs (Covid-19 - yeni coronavirüs) küresel salgını sürecinde halk arasında oldukça fazla ilgi gösterilen hem akademik hem de popüler bir merak alanı olarak kendine yer buldu. Modern tıbbın henüz çare bulamadığı, ilaç ve aşı çalışmalarının devam ettiği süreçte tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanların virüsten korunmak için “alternatif” yol/yöntemler aradığı ve başvurduğu bir dönem yaşanmaktadır. Bu süreçte her kesimden insanın “geleneksel” olarak deneyimlediği, öncelikle ailesinden ya da yakın çevresinden öğrendiği tamamlayıcı pratiklere başvurduğu gözlenmektedir. Toplumlar hastalığın nereden/neden geldiğini düşünüyor ve nasıl algılıyorlarsa tedaviyi de öyle yapmaktadırlar. Küresel salgın olması nedeniyle dünya ölçeğinde yapılan bilimsel araştırmalar ve akademik yazıların, internet ve basında çıkan haberlerin de salgının neden-sonuç ilişkilerinin kurgusunu ve ülkemizdeki bireysel/toplumsal algıyı etkilediği bilinmektedir. Buradan hareketle, Covid-19 salgınında halk arasında uygulanan geleneksel tedavi yöntemlerini araştırırken öncelikle “toplumsal teşhise” yani toplumun salgın hastalığın nedenine yüklediği anlama odaklanmak gerek- mektedir. Öte yandan her toplumun kendine özgü kültürel birikimi, din, inanç, tarih vb. temelinde biçimlenen kuşaktan kuşağa aktarılan geleneksel sağlık/hastalık bilgisi vardır. Yerel-kültürel sağaltım sistemlerini oluştu- ran bu birikim, virüse karşı alınan tedbirleri de etkilemektedir. Bu bağlamda korunma yöntemleri içinde -modern tıbbın önerileri arasında da öne çıkan- temizlik ve hijyen konusundan, tedbir amacıyla yapılan geleneksel tedaviye yönelik tüm pratikler, şifalı bitki kullanımları, din-büyü temelinde gerçekleştirilen uygulamalar bu sınırlı araştırma kapsamında ele alınmaktadır. Bu yazıda, Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde tespit edilen ve ilk vakanın görülmesinden kısa bir süre sonra tüm dünyaya yayılan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilen Covid-19 (yeni coranavirüs) hastalığına yakalanmamak için ülkemizde halk arasında alınan tedbirler kapsamındaki öncelikle hatırlanan geleneksel tedavi uygulamalarının neler olduğu araştırılmıştır. Küresel salgın döneminde yapılan bir çalışma olması nedeniyle, teknolojik/dijital olanaklarla elde edilebilecek bir araştırma modeli tercih edilmiştir. Makaleye temel olan veriler nitel araştırma tekniklerinden “sorun-merkezli görüşme” modeliyle elde edilmiştir. 2020 yılının Nisan-Temmuz ayları arasında yaş ve cinsiyet farklılığı gözetilerek seçilen 37 kişiyle yarı-yapılandırılmış görüşme formları ve açık uçlu sorularla telefon, e-posta ve çevrimiçi yöntemlerle karşılıklı görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler virüsten korunmak için yapılan geleneksel uygulamalar ile sınırlandırılmıştır. Salgın sürecinde konuya ilişkin yayımlanmış bilimsel makaleler incelenmiş; eş zamanlı olarak basına yansıyan ilgili haberlerin içeriklerindeki bilgiler değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında kaynak kişilerden edinilen bilgiler ve gözlem sonuçları neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde alandaki kuramsal yaklaşımlarla birlikte analiz edilmiştir.