Abstract
Covid-19 salgını birkaç ay içinde toplulukların yaşam biçimlerini değiştirdi. Salgın bu yeni yaşam biçim- lerinde topluluklara birçok konuda yeni bilgi, birikim ve aktarım yolları öğretti. Kültürel alanda gerçekleştirilen toplantılar, festivaller, atölyeler vb. faaliyetler iptal edildi/ertelendi. Küresel salgının getirdiği yeni yaşam biçiminde dünyada kültürel alanda yeni üretimlere ve etkinliklere ihtiyaç duyuldu. Salgının küresel nitelikte olması sebebiyle uluslararası iş birliği ve dayanışma önem kazandı. Önce ulusal, ardından uluslararası alanda sürecin değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Bu sebeple salgın sürecindeki faaliyetlerin paydaşları ve katılımcıların kapsayıcılığı da genişledi. Dünyada kültürün her alanıyla ilgili çeşitli politikalar geliştirildi ve faaliyetler yeni bağlam ve mekânlarda sürdürüldü. Bu süreçte el sanatları geleneğinin korunma, aktarım süreçleri ve biçimleri de değişti. Diz dize öğrenmeyle gerçekleştirilen usta-çırak ilişkisi dijital platforma taşınarak usta ile çırak arasına “cam”lar girdi. Ustaların çıraklara ulaşma kapasitesi arttı. Aynı anda dünyanın pek çok farklı yerinden insanlar bir araya geldi. Bu süreçte ustalar, sosyal izolasyon sebebiyle el sanatları ürünlerini satamadılar. Gelir elde edebilmek amacıyla e-ticaret yöntemini kullandılar. Sanatçıları sosyal ve ekonomik yönden destekleyici adımlar atıldı. Paydaşlarla yürütülmek üzere kredi ve fon desteği, üretime ve kültür-sanat faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine yönelik destek mekanizmaları kuruldu. Geleneğin aktarıcıları ve taşıyıcıları topluluğa ulaşma ve geleneğin aktarımını sürdürebilmek için çevrim içi platformları kullandılar. Bu makalede, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin (bundan sonra Sözleşme olarak anılacaktır) beş alanından biri olan el sanatları geleneğinin salgının olumlu veya olumsuz etkileriyle etkileşimi ele alınacaktır. Örnek olarak UNESCO başta olmak üzere çeşitli kurumlar, kuruluşlar ve sanatçıların gerçekleştirdiği etkinlikler seçilmiş ve değerlendirilmiştir. Geleneğin korunması süreçlerinde el sanatları üretiminin karşılaştığı tehditlerin salgın sü- recindeki durumu saptanacaktır. Makalede, geçimini el sanatları üretiminden sağlayan kişilerin karşılaştığı ekonomik sorunlara ve aktarımın mekânının değişmesiyle geleneğin nasıl aktarılacağına ilişkin bilinmezliklere getirilen çözüm önerilerine değinilmektedir. UNESCO belgeleri, internet siteleri, örnek projeler, sosyal medya ve çevrim içi toplantılar veri olarak kullanılmıştır. El sanatları ürünleri, salgın sürecinin etkisini yansıtırken geleneğin aktarım süreçleri de insanları bir arada tutma işleviyle var olmuştur. Makalede, salgın sürecinde el sanatları geleneğinin aktarım süreçlerinin insanları bir araya getirdiği, rahatlattığı, ilham ve umut verdiği saptanmıştır. El sanatları geleneği toplumsal iyileşmenin bir aracı olmuştur. El sanatları geleneğiyle ilgili projeler ve etkinlikler salgın sürecinde geleneğin nasıl yaşatıldığına ilişkin veriler sunarken salgın sonrasında geleneğin korunması ve aktarılması durumuna ilişkin öngörüler ortaya koymaktadır. Makalede, ülkelerin ve paydaş kurum ve kuruluşların projelere katılım istatistikleri değerlendirilmiştir. Sözleşme’nin ruhuyla ve ilkeleriyle uyumlu olarak gerçekleştirilen projelere her ülkenin aynı önemi vermediği sonucuna varılmıştır. El sanatları bilgi ve becerilerinin yeni şartlara ve bağlamlara uyum sağlayabildiği ortaya konmuştur.