Abstract
Tarihî ve geleneksel yerleşimlerin korunmasında somut miras kadar somut olmayan miras da etkili olmaktadır. Kültürün korunmadığı; yalnızca fiziksel olarak koruma uygulamalarının yapıldığı yerleşim ve yapılarda, gerçekleştirilen koruma uygulamalarının sürdürülebilir niteliklere sahip olması mümkün değildir. Somut ve somut olmayan kültürel mirasın bir bütün olarak değerlendirilmesi ve yapılan uygulamaların bu değerlendirmeyi göz önünde bulundurarak gerçekleşmesi; mimari mirasın gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılması anlamında büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda Anadolu gerek somut gerekse somut olmayan kültürel değerleriyle koruma ve sürdürülebilirliğe dair uygulamaların detaylı olarak ele alınabileceği mirasa sahip olan, zengin bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Anadolu, pek çok konuda olduğu gibi kültürel yönden de oldukça zengin niteliklere sahip bir yerleşimdir. Stratejik konumuyla doğu ve batı arasında bir geçiş alanı olarak değerlendirilebilecek Anadolu, bu niteliğiyle birlikte zengin kaynaklarıyla da birçok medeniyetin ilgisini çekmiştir. Bu bağlamda antik dönemden itibaren yüzlerce farklı toplum ve kültüre ev sahipliği yapan Anadolu, her anlamda çok yönlü ve köklü bir tarihe sahiptir. Gerek kentsel gerekse kırsal alanlarda antik ve geleneksel Anadolu yerleşimlerinde, el emeği ile yaşama alanı içinde yapılan üretimin oldukça büyük önem taşıdığı bilinmektedir. Doğusundan batısına tüm yerleşim alanlarında halk mimarisi, el sanatları, yöresel el işçiliği ile üretilen pek çok materyalin yer aldığı Anadolu’da, günümüzde bu üretimlerin kısmen yok olduğu; pek çoğunun ise yok olmaya yüz tuttuğu görülmektedir. Bu bağlamda söz konusu üretimler, günümüze ulaşan eşsiz kültürel mirasın birer parçası olarak değerlendirilebilir. Köklü geçmişi ve sahip olduğu kültürel mirasla yalnızca ülkemizde değil; tüm dünyada önemli bir yeri olan Anadolu, bu bağlamda korunarak sürdürülmesi ve gelecek nesillere aktarılması gereken pek çok değeri bünyesinde barındırmaktadır. Bu değerlerin içinde tarihi ve geleneksel yerleşimler, çok yönlü olarak önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmanın amacı, somut ve somut olmayan kültürel mirasın bütüncül olarak, tarihi ve geleneksel yerleşimlerin korunmasına ve sürdürülebilirliğine etkilerini, bu anlamda zengin bir örnek olan Anadolu üzerinden ortaya koymaktır. Çalışma, tarihi yerleşimlerin korunması ve sürdürülebilirliğine somut olmayan kültürel miras bağlamında bir bakış açısını ve buradan hareketle Anadolu’dan, kültürel miras bağlamında Manisa-Kula, Konya-Sille ve Malatya-Balaban’a ait alan incelemelerini kapsamaktadır. İncelenen yerleşimler, somut olmayan kültürel mirasın mekânla ilişkisi bakımından özgün nitelikleri ile öne çıkmaktadır. Literatür araştırmaları ve yerinde yapılan alan incelemeler, çalışmanın temel yöntemlerini oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda elde edilen verilerin, mimari mirasın ve tarihi yerleşimlerin korunması ve sürdürülebilirliği bağlamında somut olmayan kültürel mirasın öneminin anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.