El sanatları insanlık tarihi kadar eskidir ve bizleri dünya üzerindeki diğer tüm canlılardan ayıran yegane özelliklerimizden olan yaratıcılığımızın dışavurumudur. El sanatı ürünleri belirli kültürel dünyaların yansımalarıdır; çünkü her toplum üzerlerinde kendi izini bırakır. Doğdukları kültürlerden beslenirken aynı zamanda o kültürü zenginleştiren ve yeni anlamlar üreten varlıklardır. İğne, tığ veya mekik gibi araçlar ve ipek ipliklerin kullanımıyla üretilen oya örücülüğü de Türk halk kültürü için oldukça önemli bir yere sahiptir. Oyalar sözsüz iletişim araçları olarak görev yaparken birlikteliğe ve kolektif üretime de işaret ederler. Ancak, küresel ekonomi politikalarının benimsenmesi, endüstriyel üretimin artması, köylerden kentlere göç edilmesi ve özellikle son kırk yılda değişen toplumsal yapı ile oya işleme kültürü büyük çoğunlukla kırsal kesimle kısıtlı kalmıştır. Kentli ve eğitimli kadınların bu sanata olan ilgisi azalmaktadır. Kentlilerin oya üretmeye olan ilgisi azalırken oyalı ürünleri kullanmaya istekli oldukları gözlemlenmektedir. Bunda rol oynayan etmen ise son yıllarda tasarım kültürü ile geleneksel oya örücülüğünün birleşmesidir. Oya örücülüğüne karşı ilginin kaybolmasını önlemek ve birlikte üretim kültürünün devamlılığını sağlamak konusunda Türkiye’de üç önemli yapı bulunmaktadır; toplumsal birlikteliğe ve üretime vurgu yapan üretici kooperatifler, kurumsal tasarım markaları ve üreticiler tarafından yaratılan çevrimiçi siteler. Makalenin amacı, bu yapıları incelemek ve kültürel miraslarımızından oyaların geleceğe aktarımları konusundaki yeterliliklerini tartışmaya açmaktır. Öncelikle oyalar üzerine literatür taraması yapılmıştır. Ardından kooperatifler, tasarım markaları ve çevrimiçi platformları incelemek için her bir kategoriden üçer örnek seçilmiştir. Oyalarla ilgili durum analizi yapabilmek için kooperatif yöneticileri, çalışanları ve tasarım firmalarından yetkililerle birebir görüşme ve röportajlar yapılmıştır. Çevrimiçi platformların oya öğrenimini desteklemekteki etkinliklerini ölçmek içinse beş kişiden oluşan bir grupla durum incelemesi yapılmıştır. Bu çalışmayı şimdiye kadar alanda yapılan diğer çalışmalardan ayıran özellik ise konuyu oya örücülüğünün bugün ve gelecekteki durumuna dikkat çekerek güncel tasarım kültürü arasında kurulan bağ üzerinden incelemesidir. Böylece oya kültürünün 21. yüzyıla özgü bir biçimde nasıl bir değişim geçirdiği ortaya koyulmuştur. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre kooperatifler ve tasarım markaları istihdama, ürünlerin daha profesyonelce pazarlanmasına, markalaşmaya, kadınların örgütlü bir biçimde üretmesine ve bu neticede oya örücülüğünün “boş zaman değerlendirme aktivitesi” olmak yerine profesyonel bir tasarım-üretim sürecine dönüşerek meslekleşmesine katkıda bulunmaktadır. Tasarım markaları, üreticilerin tasarımcılarla işbirliği yapmalarını teşvik ederek iletişimi kuvvetlendirirken kooperatifler kadınları bir çatı altına toplayarak farklı sınıflardan kişiler arasında hem etkileşim yaratmakta hem de sosyal bağları kuvvetlendirmektedir. Ayrıca tasarım sayesinde oyalı ürünler fonksiyonellik kazanarak daha önce olmayan yeni kullanım biçimleri geliştirilmektedir.
oya el sanatları geleneksel üretiim kolektif tasarım kültürel miras bilginin nesiller arası aktarımı
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 16 Issue: 128 |
Millî Folklor is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/