Abstract
Bu çalışmada Kırgız kızlarının uzun bir tarihe sahip olan başlıklarının yanı sıra yaş sınıfları, saç örgüleri, özellikleri ve onlara bağlı inanışlardan bahsedilmiştir. Geniş bir coğrafyada yaşayan Türk boyları, tarihin en eski çağlarından beri dünya medeniyetine büyük katkı sağlamışlardır. Onlardan biri de Kırgız Türkleridir. Çok eskiden beri Kırgız aile yapısında olsun, toplumda olsun, kadınlar küçümsenmeyecek kadar önemli bir yere sahip olmuşlardır. Kırgızlar her ne kadar soyun devamı için gerekli olan erkek çocuğun önemine her fırsatta vurgu yapmış olsalar da, “evin kutu” dedikleri kızları, kadınları erkeklerden ayırt etmemiş, aşağı bir mevkide düşünmemişlerdir. İleride evlenip başka evin ferdi olacaklarından kız çocuklarını misafir olarak görmüş ve onlara özel davranmışlardır. Bundan dolayı Kırgızlar yaşlarına ve statülerine göre “biykeç”, “beşkökül”, “koluktu”, “kelin”, “zayıp”, “baybiçe” olarak adlandırdıkları kızlarına, kadınlarına giysilerin en güzelini ve süslüsünü giydirmişler, evlendiği zaman giymesi için de sandıklarda saklamışlardır. Hayat ve yaşam tarzından ve biraz da dinî kuralların etkisiyle ortaya çıkmış giysilerin en başında kadınların başlıkları gelir. Kültürün önemli yansımalarından biri olan Kırgız kadınların millî başlıklarının kullanım süreci uzun bir geçmişe dayanır ve çok eski zamanlardan beri çeşitlilik gösterir. Kızların küçükken giydikleri “takıya topu”, büyüdüğünde giydikleri “tebetey”, nişan başlığı olarak kabul edilen ve evlenen kızın baba evinden giyip çıktığı “şökülö”, evlilik simgesi olan “eleçek” gibi başlıklar, süsleri ve yapılış şekilleriyle sosyal mesajlar barındırır. Kadın başlıkları da maddi kültürün diğer ögeleri gibi toplumun ideolojik görüşleri ve bakış açıları ile sıkı sıkıya bağlıdır. Başlıkların yapım ve süslenme şekillerinde, saçların örgüsündeki farklarda arkaik inanış ve kültlere dayanan pek çok düşünce tarzı saklıdır. Ayrıca söz konusu başlıkların gelişimine dinî inanışların da etkisi olmuştur. Örneğin, şapkalara takılan kuş tüyleri kutsal bir anlam içermektedir. Çünkü Kırgızlar tarafından bazı kuşların tüyleri, kanatları ve tırnakları tılsımlı olarak bilinir ve koruyucu güce sahiptir. Ayrıca kadınların evlendikten sonra saçlarını gizlemesi ve başlarını ka-patması da buna bir örnektir. Kırgızlar, kadınların başlıklarını saçlarından ayrı düşünmezler. Bundan dolayı kızlar, saçlarının sağlıklı büyümesi için daha küçük yaşlardan itibaren ellerinden gelen her şeyi yapar; kötü ruhlardan ve nazardan korunmak için gereken neyse yerine getirirler. Kırgızlar arasında kadınların saçlarına kötü ruhların musallat olmaması ve nazar değmemesi için yerine getirilmesi gereken kurallar çoktur. Dolayısıyla Kırgızlar geleneksel hayatlarında başlıklarıyla ilgili bir takım kurallara uymak zorundadırlar. Örneğin, başlıklar yere bırakılmaz, üzerine oturulmaz ve basılmaz. Kırgızlara göre başlık demek, baş demektir. Her zaman yukarıya asılır, temiz tutulur ve kutsal olduklarına inanılır. Kırgız kadınlarının saç süsleri çeşitliliği ile öne çıkar. Saç kap ve benzeri süsler kadınları sadece kötülüklerden korumakla kalmaz, göç esnasında saçların temiz tutulmasını da sağlar. Kırgız kadınlarının başlıklarının millî özelliklerinin şekillenmesi halkın etnik tarihi ile sıkı sıkıya bağlıdır.