Abstract
Melheme: Gökyüzü varlıklarının hareketlerinden, Ay’ın konumundan, dolunaydan, eski ve yeni Ay’dan, yıldızların hareketlerinden ve konumlarından; rüzgâr, gökkuşağı, yağmurun yağması, fırtına çıkması, yıldırım, deprem gibi pek çok doğal afet üzerinden yorumlar getirerek gelecekte bireyi veya toplumu nelerin beklediği üzerine yorum yapılmasıdır. Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında çok sayıda örnekleri olan melhemelerin Doğu Türkistan’daki bir yazma eserden alınarak yayımlanan bu örneğinde de yılın ilk ayının (yılbaşının) denk geldiği gün ile ilgili inanmalar, on iki hayvanlı takvime göre yıllarla ilgili inanmalar, güneş ve ay tutulmasının denk geldiği aylarla ilgili inanmalar, depremlerin olduğu günle ilgili inanmalar yer almaktadır. Örneğin, eğer Muharrem ayının ilk günü pazara denk gelirse o yıl yağmurun çok yağacağına, halkın altından kalkamayacağı hastalıkların artacağına, ölümün çoğalacağına ve yıl sonunda yiyeceğin pahalılaşacağına; pazartesiye denk gelirse uğursuzluğun ve hastalığın çok olacağına; cumaya denk gelirse o yılın yumuşak geçeceğine delalet eder. On iki hayvanlı Türk takvimine göre yılların özelliklerinin bazıları da şöyledir: Sıçan yılında yılın başında güzellik ve eminlik olur. Yılın ortasında fitne çıkar, tedirginlik olur. Sıçan çok olur. Hırsızlar korku salar. Yılın başında doğan çocuk anlayışlı ve kavrayışlı olur. Yılın sonunda doğan çocuk ise alaycı ve yalancı olur. İt yılında; havalar sıcak olur, yağmur az yağar. Meyve çok olur. Bu yılın başında doğanlar yalancı olur, kavga çıkarır. Yılın ortasında doğanlar, kötü niyetli ve kindar olur. Kar ve yağmur az yağar. Kıtlık ve kuraklık olur. Zalimler ve kötüler arasında hastalık ve ölüm çoğalır. Padişahlar arasında savaşlar artar, çok fazla kan dökülür. At yılında Türkistan vilayetinde kan dökülür. Kış çok sert geçer. Meyveleri afet vurur. Bu yılın başında doğanlar büyük bir acıya maruz kalır. Güneş ve ay tutulmasının tutulma zamanına göre oluşan inanmalarda aşure ayında (Muharrem) güneş tutulursa bolluk olacağı, yiyecek ve içeceğin çok olacağı, kar ve yağmurun çok yağacağı ifade edilir. Eğer Aşure Ayı’nda ay tutulursa padişahların öleceği, ayrıca halk arasında kötülüğün artması hâlinde ayın tutulacağı ve bundan ibret alınması gerektiği ifade edilir. Depremle ilgili inanmalarda da depremin oluş zamanı öne çıkmaktadır. Eğer Aşure Ayında deprem olursa büyüklerin öleceği, tüccarlar ve savaşta olanlar için iyi olmayacağı bildirilir. Depremin olduğu güne göre inanmalardan bir kısmı da melhemede şu şekilde ifade edilmiştir: Cuma günü deprem olursa padişahlar ve çocuklar hastalanır. Pazar günü deprem olursa yiyecek içecek bol olur, lakin hastalıklar artar gibidir.