Fıkıh literatürünü tanımak, tek başına fıkıh yapmak için yeterli
bir çaba değildir. Fıkıh literatürünü tanımaktan daha önemli olan, fıkıh
yapmayı (fıkıh etmeyi) öğrenmektir. Fakat fıkhın aklî bir çaba olması, fıkhı
yapan kişilerin ve bu kişileri çevreleyen kültürün mekan ve zaman bağlamında tanınmasını
bir zorunluluk haline getirmektedir. Fıkhı üreten aklı ve bu aklın mensup
olduğu kültürü bilmenin yoluysa, fıkha dair literatürün yeterince tanınmasından
geçmektedir. O halde fıkıh birikimini anlamanın en iyi yollarından biri, tarih
boyunca fıkıh üreten insanların yaptıkları işe bakmaktır. Fıkıh listeratürüne böyle
bir perspektiften bakıldığında her dönemde fakihler, var olan fıkıh birikimini
çözümleme ve günün ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte bir fıkıh kurma
rolünü üstlenmişlerdir. Kurucu rolü sayesinde fakih, zaman ve mekan şartlarına
uygun somut fıkıh üretebilmektedir. Mensup olunan fıkıh birikiminin temel esasları
ve benimsenen disiplinin yardımıyla meydana getirilen güncelleme içerikli bu üretim,
müçtehitlerin eliyle de olsa, fıkhın hayatını sürdürebilme yetisidir. Fıkhın
sürdürülebilirlik yetisi sayesinde her fakih, kendisine kadar gelen birikimi
kritik ederek fıkhı yeniden inşa etmekte ve bu yeni inşayı önce kendine
ardından yaşadığı toplumun kabulüne sunmaktadır. Her dönemde fakihlerin eliyle
güncelliği test edilen ve gerekli güncellemeleri yapılan fıkıh birikimi, fakihin
şahsındaki ve toplumdaki zihni birlik, bütünlük, düzen ve uyumu yansıtmaktadır.
Bu yönüyle fıkıh literatürü, kendini ifade edebilme imkanı bulduğu İslam kültür
ve medeniyetinin değişen ve değişmeyeniyle algı dünyasını yansıtan aynanın odak
noktası ve dönemi bağlamında bu algı dünyasının akl-ı selimidir.
Fıkıh literatürünü tanımaya yönelik Hanefi fıkıh usulünü temsil
eden en önemli eserlerden birisi, Abdülaziz Buhârî’nin (ö. 730/1330) Keşfü’l-Esrâr
adlı Pezdevî (ö. 482/1089) Usûl’üne dair şerhidir. Bu çalışmamızda,
Abdülaziz Buhârî’nin hayatı, ilmi kişiliği ve eserlerinin yanında onun Keşfü’l-Esrâr
adlı eserindeki yöntemi üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 9 |