Turkish Sociology, has a history of century, has not feel existence sufficiently despite being one of the first established sociology chairs in the world. Science of sociology that we met in the last period of the Ottoman Empire and ıt’s expected that removal from the crisis in the state, has been installed on an important mission in the founding of the republic. Especially sociological ideas of Ziya Gokalp that Mustafa Kemal expressed as father of idea, created sociological basis of Republic. Sociology in Turkey, despite seeing so much of a key function could’nt create a unique understanding of sociology and tradition that should not find adequate answers to the problems of our society as well as due to articulation effort to the Western sociology by imitation and transfer. This situation is caused that has led to the start of the debate at sociology that Turkish sociology should seek new ways. In this study will be discussed that sociological approach of Erol Gungor who is from Ziya Gokalp tradition and died at a young age and functioning as a method of this approach that both problems of sociology and our society to overcome, in this context it will also be investigated the possibility of new ways of Turkish sociology
Yüzyıllık tarihe sahip Türk sosyolojisi, dünyada kurulan ilk sosyoloji kürsülerinden biri olmasına rağmen yeterli düzeyde ses getirememiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde tanıştığımız ve devletin içinde bulunduğu buhrandan kurtulmasına aracılık etmesi beklenen sosyoloji bilimi, yeni devletin kuruluşunda da önemli bir misyon yüklenmiştir. Özellikle Ziya Gökalp’in sosyolojik düşünceleri, Cumhuriyet’in sosyolojik temellerini oluşturmuştur. Türkiye’de Sosyoloji, bu denli önemli bir işlev görmesine rağmen, gerek toplumumuzun sorunlarına yeterli düzeyde cevap bulamamış olması gerekse de taklit ve aktarma yoluyla Batı sosyolojisine eklemlenme çabasından dolayı, özgün bir sosyoloji anlayışı ve geleneğini oluşturamamıştır. Bu durum ise sosyoloji çevrelerinde Türk sosyolojisinin kendine yeni çıkış yolları araması gerektiğine yönelik tartışmaların başlamasına neden olmuştur. Bu çalışmada Ziya Gökalp geleneğinden gelen ve genç yaşta kaybettiğimiz Erol Güngör’ün sosyolojik yaklaşımı ve bu yaklaşımın hem sosyolojimizin hem de toplumumuzun sorunlarını aşmada bir yöntem olarak kullanılabilirliği üzerinde durulacak, bu bağlamda Türk sosyolojisinin yeni çıkış yollarının imkanları da araştırılacaktır
Other ID | JA29NN32PC |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2017 |
Submission Date | January 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 1 |
MANAS Journal of Social Studies