There have been great transformations in the Mediterranean region, especially after the Arab Spring that emerged in 2011. The strategic depth of the Mediterranean, whose importance is constantly increasing; With the transformations it has created, it has caused crises, wars and problems in the region. In addition, it is clearly seen that international and regional powers have a great role in the crises in the region. The new and complex security environment threatens the interests of all countries in the region, including Algeria, and poses difficulties in policy making processes. In this context, the changes in the Mediterranean directly affected the national security of Algeria and caused it to renew its policy towards the Mediterranean. Although the relations between Turkey and Algeria were almost frozen during the period under the influence of France and when it gained its independence in the 1950s-60s, the relations between the two countries have been based on alliance and cooperation with the initiatives of Turgut Özal. Both countries reflected the prevailing logic during the Ottoman Empire, in accordance with the current period. Algeria and Turkey; as two friendly countries, it is in an effort to increase cooperation by coordinating its activities in the Mediterranean and forming a strong alliance. According to Algeria, Turkey's becoming an increasingly powerful actor in regional and global politics constitutes a point of attraction in bilateral relations. This study aims to understand the logic of Algeria's foreign policy in the face of the changes in the Mediterranean region, to reveal the basis and importance of the Algerian-Turkish alliance and cooperation, and to emphasize the impact of bilateral relations on the stability of the Mediterranean region.
Akdeniz bölgesinde, özellikle 2011’de ortaya çıkan Arap Baharı sonrasında büyük dönüşümler yaşanmıştır. Önemi sürekli artan Akdeniz’in stratejik derinliği; ortaya çıkardığı dönüşümlerle bölgede krizlerin, savaşların ve sorunların görülmesine neden olmuştur. Ayrıca bölgede yaşanan krizlerde, uluslararası ve bölgesel güçlerin büyük rolünün olduğu da açıkça görülmektedir. Yeni ve karışık güvenlik ortamı Cezayir dahil olmak üzere bütün bölge ülkelerinin çıkarlarının tehdit etmekte ve politika yapım süreçlerinde zorluklar oluşturmaktadır. Bu bağlamda Akdeniz’de yaşanan değişimler Cezayir’in ulusal güvenliğini doğrudan etkilemiş ve Akdeniz’e yönelik politikasını yenilemesine sebep olmuştur. Her ne kadar Fransa’nın etkisi altında kaldığı dönemde ve bağımsızlığını kazandığı 1950-60’lı yıllarda Türkiye ve Cezayir ilişkileri adeta donmuş olsa da Turgut Özal’ın girişimleri ile iki ülke arasındaki ilişkiler günümüze kadar ittifak ve işbirliğine dayanmıştır. Her iki ülke de Osmanlı İmparatorluğu döneminde hâkim olan mantığı, mevcut döneme uygun şekilde yansıtmıştır. Cezayir ve Türkiye; iki dost ülke olarak Akdeniz'deki faaliyetlerini koordine ederek güçlü bir ittifak oluşturarak işbirliğini artırma çabası içerisinde olmaktadır. Cezayir'e göre Türkiye'nin bölgesel ve küresel siyasette giderek daha güçlü bir aktör haline gelmesi, ikili ilişkilerde bir çekim noktası oluşturmaktadır. Bu çalışma, Akdeniz bölgesindeki değişimler karşısında Cezayir'in dış politikadaki mantığını anlamak, Cezayir-Türkiye ittifakının ve işbirliğinin temelini ve önemini ortaya koyarak, ikili ilişkilerin Akdeniz bölgesinin istikrarı üzerindeki etkisini vurgulamayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | April 28, 2022 |
Publication Date | April 28, 2022 |
Submission Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 11 Issue: 2 |
MANAS Journal of Social Studies