Azerbaycan’ın “İkinci Karabağ Savaşı” ile işgalden kurtarılan Şuşa kentinde, 15 Haziran 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında imzalanan “Şuşa Beyannamesi”, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olmuştur. Her iki devletin de meclislerinde onaylanarak 3 Şubat 2022’de yürürlüğe giren bu beyanname, içeriği itibarıyla sadece iki devlet arasındaki ilişkileri müttefiklik düzeyine çıkarmakla kalmamıştır. Bunun yanı sıra ikili ilişkilerin gelecekte nasıl ilerleyeceğine yönelik bir yol haritası, bölgesel barışın, istikrarın ve refahın sağlanması noktasında önemli bazı fırsatlar ve Türk dünyasında iş birliğinin gelişmesi noktasında uygulanabilir bir model de ortaya çıkarmıştır. Buradan hareketle çalışmada anlaşma metni incelenerek, belgenin içeriğine yönelik bilgiler verilmiş, ilgili literatür ve açık kaynaklar incelenerek anlaşmanın gelecekteki olası etkileri ortaya koyulmaya çalışılmış ve anlaşmanın, bölgesel istikrar ve barışın ortaya çıkmasında sunduğu fırsatlar belirtilmiştir. Anlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi halinde, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki iş birliğinin artan bir ivme ile devam edeceği, Türkiye’nin Kafkasya ve hatta Türk dünyasında etki kapasitesinin artacağı, Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın Ermenistan’ın tutumuna da bağlı olarak yeniden tesis edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bu anlaşmanın bölgesel bir iş birliği mekanizmasının kurucu belgesi olabileceği öngörülmüştür.
The “Shusha Declaration” signed between President of the Republic of Turkey Recep Tayyip Erdoğan and President of Azerbaijan Ilham Aliyev on June 15, 2021, in the city of Shusha, liberated from occupation by the “Second Karabakh War” in Azerbaijan, has become a new turning point in Turkey-Azerbaijan relations. This declaration, which was approved by the assemblies of both states and entered into force on February 3, 2022, did not only raise the relations between the two states to the level of alliance in terms of its content. In addition, a roadmap for how bilateral relations will progress in the future, some important opportunities for regional peace, stability and prosperity, and a viable model for the development of cooperation in the Turkic world. From this point of view, in this study, the text of the agreement was examined, information about the content of the document was given, the possible future effects of the agreement were tried to be revealed by examining the relevant literature and open sources, and the opportunities offered by the agreement in the emergence of regional stability and peace were stated. It has been concluded that if the provisions of the agreement are implemented, the cooperation between Turkey and Azerbaijan will continue with increasing momentum, Turkey's influence capacity in the Caucasus and even the Turkic world will increase, and peace and stability in the Caucasus region can be re-established depending on Armenia's attitude. It is also envisaged that this agreement may be the founding document of a regional cooperation mechanism.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 27, 2023 |
Submission Date | December 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 12 Issue: 2 |
MANAS Journal of Social Studies