Amaç: İmmünohistokimya, proteinleri dokuda bulundukları yerde gösterebilmesi nedeniyle gerek tanısal
gerek ise deneysel çalışmalarda günümüzde halen sıklıkla tercih edilmektedir. İmmünohistokimyada
temel problemlerden biri de, protein bloklama yapılarak önlenebilen ve antijenik benzerlik nedeniyle
doku proteinlerine ve dokudaki Fc reseptörlerine primer antikorların bağlanması sonucu ortaya çıkan zemin boyanmasıdır. Güncel yayınlarda ve üreticiler tarafından yayımlanan immünohistokimya el kitaplarında protein bloklama sonrası
yıkama yapılıp yapılmaması konusunda fikir birliği yoktur.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda etanol ile deneysel mide ülseri modeli oluşturulmuş sıçan mide doku örneklerinden elde edilen 5
μm kalınlığındaki kesitlere TNF-α ifadesini belirlemek amacıyla rutin immünohistokimya prosedürü uygulanmış ve her grupta kesit sayısı
10 olacak şekilde protein bloklama sonrası yıkama yapılan ve yapılmayan iki grup oluşturulmuştur. Her iki grubun immünohistokimyasal
yöntemle boyanmış preparatlarından elde edilen görseller üzerinden semikantitatif değerlendirme amacıyla histolojik skor (h-skoru)
çıkarılmış ve elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Çalışmamızın sonucunda immünohistokimyasal boyamada protein bloklama sonrası yıkama yapılan grup ile yıkama yapılmayan
grupların h-skor değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=0,971). Yıkama yapılan ve yapılmayan gruplara ait
medyan (min-maks) değerleri sırasıyla 211 (179-244) ve 215 (171-251)’dir.
Sonuç: İmmünohistokimyasal boyama prosedüründe protein bloklama sonrası yıkama yapılması zemin boyanması oluşturmamakta ve
semikantitatif değerlendirme için yapılan h-skoru sonucunu etkilememektedir. Diğer doku tipleri ve antijenler için de benzer çalışmalar
yapılması önerilmektedir.
Aim: Immunohistochemistry is still frequently preferred in both diagnostic and experimental studies
because it can show proteins where they are in the tissue. One of the main problems in immunohistochemistry
is the background staining, which can be prevented by protein blocking and which occurs as
a result of binding of primary antibodies to tissue proteins and Fc receptors in the tissue due to antigenic
similarity. There is no consensus on whether to wash after protein blocking in current publications and
immunohistochemistry manuals published by manufacturers.
Material and Methods: In our study, routine immunohistochemistry procedure was applied to determine
the expression of TNF-α on 5 μm thick sections obtained from rat gastric tissue samples in which an
experimental gastric ulcer model was created with ethanol, and two groups were formed, with and without
washing after protein blocking, with 10 sections in each group. For semi-quantitative evaluation, the
histological score (h-score) was calculated from the images obtained from the immunohistochemically
stained preparations of both groups and the obtained data were statistically compared.
Results: As a result of our study, no statistically significant difference was found between the h-score
values of the groups that were washed after protein blocking in immunohistochemical staining and
the groups that did not wash (p=0.971). The median (min-max) values of the groups with and without
washing are 211 (179-244) and 215 (171-251), respectively.
Conclusion: In the immunohistochemical staining procedure, washing after protein blocking does not
change the staining intensity, does not create background staining, and does not affect the result of
the h-score for semiquantitative evaluation. Similar studies are recommended for other species, tissue
types and antigens.
yok/none
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Pathology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Acceptance Date | October 19, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin bilimsel yayım organıdır.
Ulusal ve uluslararası tüm kurum ve kişilere elektronik olarak ücretsiz ulaşmayı hedefleyen hakemli bir dergidir.
Dergi yılda üç kez olmak üzere Nisan, Ağustos ve Aralık aylarında yayımlanır.
Derginin yayım dili Türkçe ve İngilizcedir.