Aim: The aim of this study was to determine the prevalence of pressure sores and risk factors in inpatients in a university hospital.
Material and Methods: The sampling of the descriptive and cross-sectional study consisted of 54 patients aged 18 and over who were hospitalized 24 hours before, who were hospitalized in the intensive care, internal/surgical units in North Cyprus. For the collection of the data, Patient Information Form and Waterlow Pressure Ulcer Risk Assessment Scale were used. Data were collected within one day at the specified date to determine the point prevalence. Statistical Package for the Social Sciences 18.0 program was used in statistical analysis. Results were evaluated at 95% confidence interval and significance level at p<0.05.
Results: The prevalence in the study was found to be 9.3%. The mean risk score was 18.9 and 48.1% had a score of 20 or above (very high risk). The risk scores of the elderly, female, intensive care, mechanical ventilator, dry skin, and normal sponge bed were higher than the other groups and the difference between the scores was statistically significant (p<0.05). According to the risk factors in the scale, the scores of the patients in the risk area such as thin / paper skin, incontinence status, limitation of movement, presence of neurological disorder and excessive drug treatment factors were high and there was a statistically significant difference between them (p<0.05).
Conclusion: It was found that most patients were at risk of developing pressure sores. To prevent pressure sores in inpatients, risk assessments and appropriate nursing interventions should be carried out.
Amaç: Bu çalışma, üniversite hastanesinde yatan hastalarda basınç yarası prevalansını ve risk faktörlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılan çalışmanın örneklemini Kuzey Kıbrıs’ta bulunan üniversite hastanesinin yoğun bakım üniteleri, dahili/cerrahi birimlerin yataklı servislerinde ve hastaneye 24 saat öncesinden yatan, 18 yaş ve üstü 54 hasta oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında, Hasta Bilgi Formu ve Waterlow Basınç Yarası Riski Değerlendirme Ölçeği kullanıldı. Nokta prevalansı belirlemek için veriler belirlenen tarihte bir gün içinde toplandı. İstatistiksel analizlerde Statistical Package for the Social Sciences 18.0 programı kullanılmıştır. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirilmiştir.
Bulgular: Çalışmada prevalans %9.3 olarak saptanmıştır. Risk puan ortalaması 18.9’du ve %48.1’inin puanı 20 ve üzerinde (çok yüksek risk) idi. İleri yaşta olan, kadın, yoğun bakımda yatan, mekanik ventilatöre bağlı, cildi kuru olan ve normal sünger yatakta yatan hastaların risk puanları diğer gruplara göre daha yüksek ve puanlar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Ölçekteki risk faktörlerine göre hastaların riskli bölgedeki ince/kâğıt gibi deri, inkontinans durumu, hareket sınırlılığı, nörolojik bozukluk varlığı ve fazla ilaç tedavisi faktörlerinden aldıkları puanlar yüksekti ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardı (p<0.05).
Sonuç: Hastaların çoğunun basınç yarası gelişme riski altında olduğu bulundu. Yatan hastalarda basınç yaralarını önlemek için, risk değerlendirmeleri ve uygun hemşirelik girişimleri gerçekleştirilmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2020 |
Acceptance Date | September 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 3 |