While evaluating the recent Turkish history, Necip Fazıl has used the consepts of extreme western admiration, distance from Turk’s spirit root and Islam, revolution and army. His approach to events was determined by considering the framework of his perspective on life as well as individual relationships. Necip Fazıl has defined the revolution, as an act of self-determination within itself as a movement that seeks a new way of searching and evaluated it according to purpose. The army is the fist in the mind of the nation against the other nations towards the outside and the from outside of the forthcoming. When the army became aware of the establishment of equilibrium, the glory and heroism increased. On the other hand, when the balance deteriorated, the descentand decay deepened. Necip Fazıl assessed both the pre-Republican and Republican period developments in the light of the above concepts. After turning from spiritual dilemma and bohemian life to an Islamic sense of life, he made the accounting of events and persons within the framework of Islamic perception. According to him, Islam is the only means for the salvation of Turkey and of the East. In the recent Turkish history, progress has always been seen in Westernization, not the essence of the issues, but on the shell. This study aims to examine Necip Fazıl's view of the recent Turkish history and the basic concepts, events and people he used in this framework.
Necip Fazıl, Yakın Dönem Türk Tarihini
değerlendirirken, aşırı Batı hayranlığı, Türk’ün ruh kökünden ve tabiatıyla
İslâmdan uzaklaşma, ihtilal, ordu gibi kavramları kullanmıştır. Olaylara
yaklaşımını, durduğu çizginin yanı sıra ferdi ilişkileri de belirleyebilmiştir.
O’na göre, Türk Tarihinde Tanzimat, doğu ve batı arasındaki muhasebe ve
murakabeye girişmediği, batıyı yüzeysel manada aldığı için ideal getirici
değil, ideal götürücü olmuş ve Türk’ün ruh köküne zarar vermiştir. Necip Fazıl, ihtilâli, bir bünyenin
kendi içinde kendi öz nizamını sarsıcı ve yeni bir nizama yol arayıcı bir
hareket olarak tanımlamış, vasıtalık ettiği gayeye göre kıymetlendirmiştir. Ordu,
dışarıya başka milletlere doğru ve dışarıdan geleceklere karşı milletin dimağ
emrindeki yumruğudur. Türk tarihinde, ordu muvazeneyi bildikçe şevket ve
şehamet artmış, muvazene bozuldukça, alçalma ve çürüme derinleşmiştir. Necip Fazıl, gerek Cumhuriyet öncesi
gerek Cumhuriyet dönemi gelişmelerini yukarıdaki kavramlar ışığında tahlil
ederek değerlendirmiştir. Ruh ikilemi ve bohem hayatından, İslami bir hayat
anlayışına dönüşünün ardından, olay ve kişilerin muhasebesini İslam algısı
çerçevesinde yapmıştır. O’na göre, İslâm, Türkiye’nin ve doğunun kurtuluşu için
yegâne vasıtadır. Yakın dönem Türk Tarihinde, ilerleme, hep Batılılaşmada
görülmüş, meselelerin özü değil, kabuğu ile uğraşılmıştır. Çalışma,
Necip Fazıl’ın Yakın Dönem Türk Tarihine bakışını, bu çerçevede kullandığı
temel kavram, olay ve kişileri incelemeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | July 28, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 14 Issue: 38 |
.