Amaç: Antalya ili gerek iklimsel yapısı gerekse coğrafi
konumu gereği sera üretimi için oldukça uygun bir potansiyele sahiptir. Ancak,
bu seraların büyük çoğunluğu statik açıdan projelendirilmemiş, yapısal yönden
yetersiz konstrüksiyon kullanılarak, yetkili firmalardan daha çok gelişi güzel
eğitimsiz ve işinin uzmanı olmayan kişilere yaptırılmış seralardır. Bununla
birlikte, Antalya coğrafi konumundan dolayı ciddi anlamda iklimsel hasara açık
bir bölgedir. Dolayısı ile oluşabilecek herhangi bir doğal afette zarar görme
potansiyelleri yüksektir. Bu çalışamada Doğu Antalya bölgesinde bulunan
ilçelerde meydana gelen doğal afetlerden zarar gören seralarin ve sigorta
durumlarinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler ve Bulgular: Bu çalışmada, Doğu
Antalya bölgesindeki ilçelerde bitkisel üretim yapılarının ilde oluşan dolu,
sağanak yağış, fırtına, kasırga, hortum ve yangın gibi doğal afetlerden nasıl
etkilendikleri, oluşan bu iklimsel afetlere karşı hangi oranda dayanabildikleri
ya da bu olaylardan nasıl zarar gördükleri belirlenmiştir. Bunun yanında, zarar
gören seraların tarım veya özel sigorta kapsamında olup olmadıkları, eğer
sigortalıysa bu sigortadan ne kadar yararlandıkları belirlenmiştir. Bunun için
Doğu Antalya bölgesinde bulunan ilçelerdeki sera sahipleri ile anketler
yapılmıştır. Anket sonuçları SPSS paket programı ile değerlendirilmiştir.
Genel Yorum: Oluşan afetlerin
Antalya’nın hangi bölgesinde hangi oranda etkili olduğu, o bölgedeki örtüaltı
yapılarını nasıl etkilediği belirlenmiş ve o bölgeler için uygun sera yapı tipi
(boyutları, çatı tipi, örtü tipi vs.) ve konstrüksiyon kesitleri önerilmiştir.
Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Eğitim
düzeyi, kuruluş, su basmanı ve serada kullanılan profil tipinin seraların doğal
afetlerden kaynaklanan hasar durumuyla ilişkili olduğu belirlenmiştir.
Aims: Antalya has very suitable potential for greenhouse
production due to its climatic structure and geographical location. However,
the vast majority of these greenhouses have not statically projected. These
greenhouses were installed by untrained people who are not qualified about the
greenhouse more than the competent firms. In addition, these unqualified people
used structurally insufficient constructions in the installation stage in the
vast majority of these greenhouses. At the same time, Antalya is a region that
can be seriously damaged climatically due to the fact that its geographical
location. Therefore, the damage potential of those greenhouses can be is high
in any natural disaster. In this study, it was aimed at the determination of
greenhouses and its insurance conditions damaging from natural disasters
occurred in districts of the eastern Antalya region.
Methods and Results: In this study, it was determined how the plant production structures
in the districts of East Antalya are affected by natural disasters such as
hail, showers, storms, hurricanes, hoses and fire, and how they were able to
withstand or affected these climatic disasters. In addition, it was determined
whether the greenhouses damaged were covered by agricultural or private
insurance and if they were insured, how much they benefited from this
insurance. For this purpose, surveys were carried out with the greenhouse
owners in the districts located in the East Antalya region. The results of the
survey were evaluated with SPSS software.
Conclusions: It has been determined
how the disasters occurred in which part of Antalya and how they affect the
greenhouses in the area. At the end of the study, the suitable greenhouse type
(size, roof type, cover type etc.) and construction sections for those regions
were proposed.
Significance and Impact of the Study: It was determined that education level,
foundation and basement status, profile type used in the greenhouse were
related to damage situations of greenhouses caused by natural disasters.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Agricultural Engineering |
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2019 |
Submission Date | November 26, 2019 |
Acceptance Date | December 13, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Special Issue: 1st Int. Congress on Biosystems Engineering 2019 |