Aim: Neck, because of its rich lymphatic structure, is one of most common regions where inflammatory and
malignant diseases are frequently encountered. Congenital lesions of the neck are also important in pediatric ages.
We aimed to make retrospective analysis of patients operated with cervical pathology in our hospital.
Material and Method: Forty-nine child with a cervical lesion who operated in department of Pediatric Surgery and
Oto-Rhino-Laryngology of our hospital between 2005 and 2010, were reviewed retrospectively.
Result: 29 male (60%) and 20 female (40%) child with 7,2 mean age (1-18) were included the study.
Thyroglossal cyst (22,4%), inflammatory lymphadenitis (16,4%), brachial cyst (16,4%) and lymphoma (12,2%)
were the most common diagnosis.
Conclusion: Congenital and inflammatory conditions were most common lesions which required surgical
intervention in our patients, as in the literature. When all solid lesions were considered, lymphomas constituted as
high as 24%. Cystic lesions detected in our patients were benign lesions most of which were congenital. For
conclusion, we suggest excisional surgery without delay, in order to rule out possibility of malignancy.
Amaç: Boyun, zengin lenfatik yapısı nedeniyle inflamatuvar ve neoplastik hastalıklar tarafından sıkça tutulan bölgelerden birisidir. Ayrıca konjenital lezyonlar da çocukluk yaş grubunun önemli kitlesel lezyonlarıdır. Bu
çalışmanın amacı hastanemizde boyun lezyonları nedeniyle opere edilen olguların geriye dönük olarak analiz edilmesiydi.
Gereç ve Yöntem: Hastanemiz Çocuk Cerrahisi ve Kulak Burun Boğaz kliniklerince 2005-2010 yılları arasında boyun lezyonları nedeniyle cerrahi girişim yapılan pediatrik yaş grubundaki 49 hasta geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Verilerine ulaşılabilen 49 hastaların 29’u erkek (% 60), 20’ kız (%40) ve ortalama yaşları 7,2 (1-18 yaş) idi. Hastalarda en sık saptanan patolojiler tiroglossal kist (%22,4), nonspesifik lenfadenopati (%16,4), brankial kist (%16,4) ve lenfomalar (%12,2) idi.
Sonuç: Literatür ile uyumlu olarak konjenital ve inflamatuvar lezyonlar en sık ameliyat gerektiren patolojilerdi. Sadece solid lezyonlar göz önüne alındığında lenfomaların %24 gibi yüksek oranlara ulaştığı saptandı. Olgularımız içindeki kistik özellikteki yapılar, çoğunu konjenital lezyonların oluşturduğu, benign lezyonlardı. Sonuç olarak özellikle tıbbi tedaviye yanıtsız solid lezyonlarda malignite olasılığını ekarte etmek için gecikmeden kitle eksizyonu yapılmasını önermekteyiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Publication Date | March 3, 2015 |
Submission Date | March 2, 2015 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 1 Issue: 2 |