Aim: In this study, we aimed to evaluate the our midterm results of endovenous laser ablation treatment in great saphenous vein insufficiency. Material and methods:Between January 2011June 2011, 108 patients [56 (%51,8) women, 52 (% 48,2) men; mean age; 43,3±11,7 years, range; 25 to 71 years] who underwent the endovenous ablation intervention included in this study and investigated retrospectively. The written consent had been taken from patients before the operation. 4 of them underwent sequential operations on both lower extremity. While, 21(%19,4) patients who underwent only endovenous laser ablation, others underwent endovenous laser ablation and phlebectomy operation. All patients were examined on first day, 1st week, 1st-6th month. All patients were examined by colored doppler ultrasonography on 6th month control. Results: In postoperative first day control; erythema was seen in three patients, hyperesthesia which continued in postoperative early period was seen at left medial thigh of one patient. In first week control; deep vein thrombosis, thrombophlebitis, echimosis, thrombophlebitis were seen in 2, 3, 3 and 1 patients respectively. In first month control; Patients with thrombophlebitis, thrombosis were recovered clinically. In 6th month; complaints of patients with deep vein thrombosis were got well, recanalization was detected thrombosed veins and all great saphenous vein were obliterated in 6th month controls except three patient. Conclusion: We think that endovenous ablation intervention can be considered instead of conventional surgery in proper cases and it is quite safe and comfortable treatment modality for the patients at the same time
Amaç:Bu retrospektif çalışmada büyük safen
yetmezliğinde endovenöz lazer ablasyon tedavi
uyguladığımız olguların orta dönem sonuçlarını
sunuyoruz.
Gereç ve yöntemler: Ocak 2011-Haziran 2013
tarihleri arasında hastaların aydınlatılmış onamları
alındıktan sonra endovenöz lazer ablasyon
uygulanan 108 hasta [56’i (%51,8) kadın, 52’si (%
48,2) erkek; yaş ortalaması; 43,3±11,7 (25-71 yaş
arası)] çalışmaya dahil edildi. Olguların 4’ünde her
iki alt ekstremiye ardışık girişim yapıldı. 21
(%19,4) hastaya sadece endovenöz lazer ablasyon
yapılırken diğerlerine ilaveten varis pake eksizyonu
uygulandı. Tüm hastalar girişim sonrasında 1. gün,
1. hafta, 1. ay, 6. ay muayene edildi ve 6. ay
kontrolünde renkli doppler ultrasonografi yapıldı.
Bulgular:Postoperatif 1. gün kontrolünde; 3
hastada eritem, 1 hastada sol uyluk medialinde
postoperatif erken dönemde devam eden hiperestezi
gözlendi. Bu olguların 1. hafta kontrolünde
şikayetlerinin düzeldiği saptandı.
Birinci hafta kontrolünde; 2 olguda derin ven
trombozu, 3 olguda büyük safen vende yüzeyel
tromboflebit, 3 olguda ekimoz, 3 olguda sellülit ve
1 olguda büyük safen vende tromboflebit ve sellülit
saptandı. Bu olguların 1. ay kontrolünde klinik
olarak düzelme gözlendi.
Derin ven trombozu gelişen olguların 6. ay
kontrolünde klinik düzelmenin yanı sıra dopler
ultrasonografide tromboze venlerde rekanalizasyon
saptandı. Üç olgu haricinde diğer olgularda
operasyon sonrası büyük safen ven oblitere olarak
izlendi.
Sonuç: Endovenöz lazer ablasyon tedavisinin
hastalar için de oldukça konforlu ve güvenli bir
tedavi yöntemi olmakla birlikte uygun vakalarda
konvansiyonel cerrahinin yerine kullanılabileceğini
düşünmekteyiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Publication Date | March 3, 2015 |
Submission Date | March 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 4 Issue: 13 |