Cumhuriyet döneminin önde gelen tiyatro
yazarlarından Haldun Taner, gerçekçi ve devingen olay örgüleri etrafında
kurguladığı hikâyeleriyle Türk hikâyeciliğinin önemli kazanımlar elde etmesinde
de öncü rol üstlenmiş isimlerdendir. Yer yer toplumsal olana açılım sergileyen
hikâyelerinde Taner; genel olarak, insanlığı bütün çürümüşlüğüyle ve
yozlaşmışlığıyla ele alarak eleştirel bir yaklaşıma kapı aralar. Bu hususta
zaman zaman kurguya mizahî bir ton katmaktan da çekinmez. Ancak, feminist
eleştirinin ışığında yaklaşıldığında net olarak görülebilir ki; Taner'in
hikâyelerinde kadın imgesi, eleştirel ve mizahi bakışın en fazla yoğunlaştığı
alanı imler. Söz konusu hikâyelerde kadın, “iki kere kötü”dür: Hem bir insan
hem de bir kadın olarak. Taner; kadınların bu konumunu, bazen kadın karakterler
bazen de anlatıcının açık mesajları üzerinden verir. Kadın karakterler;
Gilbert-Gubar'ın canavar (monster) adı altında
kavramsallaştırdığı kadın tipine uygun bir şekilde resmedilir. Anlatıcının açık
mesajlarının da aynı doğrultuda, "canavarca" resmedildiği barizdir.
Gerçi Taner'in hikâyelerinde kısmen “olumlu”, “makul” kadın tipleri de
görülebilir. Ancak bunlarda yine de birtakım “kötü” niteliklere rast gelinir.
Üstelik bu tür kadın karakterler, erkeğe “faydalı olduğu” ölçüde “olumlu” ve
“makul”dür. Gerçekçi estetiğe zıt bir şekilde resmedilen kadın imgesiyle
Taner'in hikâyeleri, tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, ataerkil düzenin
estetik bir yeniden-oluşturumu şeklinde konumlanır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 1 |