Osmanlı döneminde düğün, sünnet, doğum gibi nedenlerle düzenlenen eğlence ve kutlamalara saray şenliği denir. Bu şenlikleri konu edinen manzum veya mensur eserler “surnâme” olarak adlandırılır. Aziz Nesin, Surnâme adlı romanda bu anlatı türüne öykünerek bir “Cumhuriyet Surnâmesi” kaleme alır. Bir idam mahkumunun infazı için düzenlenen asılma şenliğini/törenini konu edinir. Bunu yaparken grotesk halk kültürüyle edebiyatı buluşturur. Osmanlı dönemi şenliklerindeki halk eğlence biçimlerini; gösteri, oyun, ziyafet gibi unsurları vurgular. Romanı ikili karşıtlıklar üzerine kuran yazar, ciddi ile komiği, yaşam ile ölümü, idam ile şenliği bir araya getirir. Böylece uyumsuzluktan doğan mizah, komik ve absürt hissini açığa çıkartır. Bu şenlikte sosyal hiyerarşiyi ve statüleri, toplumsal kuralları ve sınırlamaları ortadan kaldırır. Romanda şenlikli, çok sesli ve özgürlükçü bir yaşamı tasvir eder. Resmi ve gündelik hayatın karşısına ikinci bir hayatı koyar. Aziz Nesin, idam cezası çerçevesinde resmi düzen ve ideolojinin yarattığı adaletsizliği ve sorunları mizahî / ironik bir tonda eleştirir. Böylece trajik idam öyküsünden trajikomik bir şenlik yaratır. Bunu yaparken festivallerin değişime, özgürlüğe, eşitliğe dayanan evrensel ruhunu bir toplumsal model olarak sunar.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 6, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |