Öz
İpek böceği bakımı ve koza üretiminin oldukça eski tarihlere dayandığı Türkiye’de, üreticiler elde ettikleri bu ürünleri uzun yıllar işlemeden Avrupa pazarlarına ihraç etti. İlkel yöntemlerin dışında fabrikalarda kozaların işlenmesi ise ancak 19. yüzyılda mümkün oldu. Alınan vergilerin ve dolayısıyla üretimin artırılmasına yönelik girişimlerde bulunan Duyun-u Umumiye İdaresi, ipek böceği bakımı, dut ağaçlarının yetiştirilmesi ve koza üretimi üzerine eğitimler vermek için “Harir Darüttalimi” adı altında bir müessese açtı. Bu sayede 20. yüzyılın hemen başında üretim 1888 yılındaki seviyesine kıyasla 4 kattan fazla artış gösterdi. Ancak takip eden süreçte peş peşe yaşanan savaşlar, erkek nüfusun askere alınması, dutlukların tahrip edilmesi ve göçler üretim seviyesinin yaklaşık 72 kat düşmesine neden oldu. Erken Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde ise ipek böcekçiliğinin ve ipek üretiminin yeniden ihya edilmesi üzerinde duruldu. Bu bağlamda Bursa’da bir “Böcekçilik Enstitüsü”nün kurulmasına karar verildi ve ardından Cumhuriyet öncesi koza üretiminin revaçta olduğu yerlerde ipek böcekçiliği mektepleri ve kursları açıldı. Yeni dutlukların oluşturulması için halka dut fidanları dağıtıldı. Atılan tüm bu adımlar sayesinde koza üretiminde yakalanan ivme, modern anlamda kurulan ilk ipek fabrikası olan “İpekiş” ile taçlandırılarak ülke içinde üretilen kozanın yine ülke içinde işlenerek nihai ürün haline getirilmesi sağlandı. Bu çalışmada Erken Cumhuriyet Dönemi’nde ipek böcekçiliği ve koza üretimini artırmak için atılan adımlar ile bu girişimler neticesinde alınan sonuçlar incelenmiştir.
Abstract
In Turkey, where silkworm care and silk cocoon production can be traced back to ancient times, producers have historically exported their products for many years to European markets without any processing. The processing of silk cocoons in factories, apart from primitive methods, became possible only in the 19th century. The Ottoman Public Debt Administration, namely Duyun-u Umumiye, which sought to increase tax revenues and hence production, established an institution called "Harir Darüttalimi (Institute of Sericicole)" to provide training on silkworm care, the cultivation of mulberry trees and the production of cocoons. As a result, at the very beginning of the 20th century, production increased by more than 4 times compared to 1888. Nevertheless, due to subsequent wars, the conscription of the male population, the destruction of mulberry groves, and migration, the production level experienced a significant decline, plummeting by approximately 72-fold. During the Early Republican Period, there was a concerted emphasis on the revival of sericulture and silk production. In this context, a decision was made to establish an "Institute of Sericulture" in Bursa, followed by the opening of sericulture schools and courses in places where cocoon production was prevalent in the pre-republic era. Mulberry saplings were distributed to the public to help grow new mulberry fields. As a result of all these steps taken, the progress achieved in cocoon production culminated in the establishment of "İpekiş", the first modern silk factory, facilitating the domestic processing of the country's silk cocoons and transforming them into finished products. This study examines the measures implemented during the Early Republican Period to enhance sericulture and cocoon production, along with the outcomes attained as a consequence of these initiatives.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of The Republic of Turkiye |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |