Tanzimat (1839) ile başlayan batılılaşma sürecinin başları bir arayış içinde geçer. Muhasebe düşüncesinin çağdaşlaşması yönelik ilk adım 1850 yılında yürürlüğe giren Kanunname-i Ticaret ile atılmıştır. Bu kanunla batı ticaret hukuku Türkiye’ye getirilirken, yasaya çift yanlı kayıt yönteminin defter sistemi de eklenmiştir. Ama ticarette şeriat hükümleri geçerli olduğu için fazla uygulanma olanağı bulunamamıştır. Çift yanlı kayıt yöntemini de ne bilen vardır, ne uygulayan vardır ve ne de eğitimi vardır. Yasadan bir kaç yabancı sermaye kuruluşu yararlanır. Hepsi o kadar. Asıl atılım bekleyişi uzun sürer ve 1879 yılına kadar gelinir. 1879’da Mehmed Said Paşa sadrazam olur ve bir canlanma başlar. 1838’de Erzurum’da doğan ve babası Osmanlı hariciyesinde çalışan Mehmed Said Paşa, genç yaşta Osmanlı bürokrasisinde görev alır. II. Abdulhamid’in (1876 -1909) mabeyincisi (genel sekreter) olması önünü açar. Kısa sürede yükselir.Sadrazam Mehmed Said Paşa 1838 -1914 ve 1879’da sadrazam olur. Kısa boyu dolayısı ile Küçük Said Paşa olarak adlandırılan, iyi eğitim görmüş bu bürokrat, Fransızca öğrenmiş, çağdaşlaşma yanlısı olarak dikkati çekmektedir. Genç sadrazam batının gelişmesinin, kapitalizme dayalı bir ekonomik yapı içinde gerçekleştirğini çabuk fark eder. Osmanı’nın ekonomik açıdan devletçi yapısının özel kesimin sermaye birikimine olanak sağlamadığını da bilir. Yani devletçi bir anlayış içinde görev alacak, ama özel kesime dönük önlemler alacaktır. İşi zordur. Ama bir şeyler yapılması gerektiğine de inanmaktadır. Tanzimat’ın ilanından sonra 40 yıl geçmiştir. Ve artık bir atılım yapma zamanı gelmiştir.Daha sadrazamlığa getirildiği günlerde bir proje yapar. Temelden başlamak gerekir diye düşünür. Devlette bir yenilik ile işe başlamayı uygun bulur. Bu yeniliği batılılaşmanın bir parçası olarak kabul ettirmek kolay olacaktır: Devlet muhasebesinde çift yanlı kayıt yöntemine geçilmesi. O sırada yabancı sermaye ile kurulmuş ve çift yanlı kayıt yöntmini uygulayan Osmanlı Bankası yetkilileri ile görüşür ve işin esasını onlardan öğrenir. Gösterdiği hedef, devletin muhasebesini düzeltmek ve çağdaşlaşmasını sağlamaktır. . Maliye Nazırı’nı ve en önemlisi kararları kanun sayılan Islahat-ı Maliye Komisyonu’nu ikna eder. Padişah Abdülhamid’in güvenini kazanmış olsa da, Padişah’ın daima tedirginlik, kuşku içinde yaşayan bir kişi olmasının, elini çabuk tutmasını gerektirdiğini bilir. Ve kısa sürede sonuç alır, 1100 yıl bu topraklarda devlet muhasebe yöntemi olarak yararlanılan merdiven yöntemini tarihteki görkemli yerine göndererek, ülkenin çift yanlı kayıt sistemine geçmesini sağlar. Devlet yöntemden yararlanırsa, özel kesim de yavaş yavaş yararlanmaya başlar diye düşünür.
Other ID | JA85SR55HC |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 11 - Issue: 11 |