Batı ve İslam toplumları arasında ötekileştirme
üzerinden kurulan ilişki çok eski zamanlara
dayanmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde değişim gösteren bu ilişki günümüzde Batılı toplumların İslam toplumlarını hem dışlama hem
de dönüştürme çabalarına sahne olmaktadır.
Yapılan Batılı müdahalelerin çoğu için sözde
meşruiyet Batı’nın yeni diniymişçesine sahip
çıktığı “demokrasi” ile sağlanmaktadır. İmparatorlukların sona ermesi ve ulus devletlerin
kurulmasıyla beraber birlik bilincini tam olarak
tesis edememiş olan Müslüman toplulukların
çoğu ise Batılı müdahaleye açık bir toplumsal
ve siyasal yapı ile kendi topraklarında yaşam
haklarını büyük ölçüde yitirmektedirler. Bu
kimselerin diğer kısmı ise göç etmek zorunda
kaldıkları Batı’da ikincil insan statüsünde yaşamaya maruz kalmaktadırlar. Bu durum, Müslüman toplulukları Batı’ya karşı topyekûn bir tavır
alışa iterken, bir kısmının da radikalleşmesine
ve küresel terör örgütlerinin eline düşmesine
sebep olmaktadır. Batı, radikalleşmesine sebep olduğu bu gruplar üzerinden bir yandan
uluslararası operasyonlarını kendince meşru
bir zeminde yürütürken, bir taraftan da Müslüman toplumları ötekileştirmeye ve yeniden
ötekileştirmeye devam etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 14 Issue: 53 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi