Bütün bilimlerin bir toplum bağlamı vardır. Dünyanın her yerinde geçerli evrensel bir bilim söylemi, gerçekte bir dayatmadan ibarettir. Pozitivist bilim paradigmasının ileri sürdüğü evrensel bilim iddiası da aslında böyle bir dayatmadır. Böyle olduğu için post‐pozitivist düşünürler teori geliştirmeye, kanun koymaya ve benzeri faaliyetlere karşı çıkmaktadırlar. Özünde şehir ve şehir sosyolojisi bilim dalı da toplumların kendine özgüdür. Aksi bir yaklaşım toplumların çeşitliliğini ve şartlarının farklı oluşunu göz ardı eden yaklaşımlar olmaktadır. Genelde bütün Batılı bilim adamlarında görülebildiği üzere, Max Weber’in çalışmalarında da bu durum bütün vurgusuyla mevcuttur. Weber’in modern Batı şehrini bile ne kadar eksiksiz tanımladığı tartışmalı iken; bu tanımı bütün dünyaya model olarak sunması, gerçekte bir dayatmadan, diğer toplumları ilkelliğe mahkûm etmeden ibarettir. Bu makalede, Weber’in söz konusu yaklaşımı İslam Şehirleri kapsamında incelenmekte ve eleştirilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 6 Issue: 23 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi