Dil, sadece, dil ve edebiyata dâhil edilebilecek geleneklerin korunup, geliştirilip, aktarılabileceği bir varlık alanı olmanın çok ötesinde, bütün diğer kültür ve uygarlık alanlarındaki geleneklerin de taşıyıcısı ve aktarıcısıdır. Dil, millî geleneklerin hazinesidir. Dolayısıyla dil geleneği, millî gelenekler içerisinde, üzerinde dikkat ve hassasiyetle bilinç geliştirilmesi gereken millî bir meseledir. Çünkü bir dil, bir medeniyetin ifadesidir. O dilin kavramları o medeniyetin metafiziğinin sembolleridir. Özellikle değer hükmü taşıyan kavramlar o metafiziği nesilden nesile aktarırlar. Eğer bu türden kavramların içi boşaltılır, bu kavramlar anlamsızlaştırılır ve içeriksizleştirilirlerse, onların ifade ettikleri değerler de anlamlarını kaybederler. Özellikle değer hükmü taşıyan kavramların yok olması öncelikle o dilin metafiziğinin ve dolayısı ile o dilin taşıdığı medeniyetin ve milliyetin yok olması demektir. Bugünün toplumu iletişim devrimini yaşamakta ve bilgi ötesi topluma geçmektedir, bilgi teknolojileri de baş döndürücü bir hızla gelişmektedir. Bu tempoya ayak uydurmaya çalışırken, dilin geleneksel anlamlarını kaybetmemek gerekmektedir. O dil ile oluşturulan medeniyetin varlığı buna bağlıdır. Çünkü dilin taşıdığı anlamlarla birlikte, toplumun anlamı da kaybolur. Bu durumda özellikle, medya adı verilen iletişim araçlarında kullanılan dile dikkat edilmelidir. Bu bağlamda, bu çalışmada, Türkçenin değer hükmü taşıyan kavramlarının medyadaki kullanılışları incelenecek ve bu kullanışın yol açabileceği etik sorunlar belirlenmeye çalışılacaktır.
Medyanın Dili Etik Medya Türkçe Anlamsızlaşma Değer Hükmü İçeriksizleşme Dil ve Etik Dil Felsefesi Dil Sosyolojisi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 5 Issue: 19-20 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi