Edebiyatı bütünleyen eleştiri, edebiyat değildir. Eleştiri, hangi tür metinlerin edebiyat alanına ait olduğuna karar veren entelektüel bir faaliyettir. Eleştiri, değer ortaya koyucu bir etkinlik olduğu için, edebiyat alanının iktidarını temsil eder. Eleştiriyi tehlikeli bir güç olmaktan çıkaracak şey, yine eleştirinin içinde aranmalıdır. Bu arayış öznel ve nesnel eleştiri kuramlarının üretilmesini beslemiştir. Edebî kritelerin öznel doğasıyla, bunları nesnel bir zeminde tartışabilme gayreti tartışmanın sürekliliğini temin etmektedir.
Bilindiği üzere her sav, karşısavı zorunlu kılar. Karşısava sebebiyet vermek ya da savı tersinden okumaya mecbur kılınmak, zora koşulmak, düşünmeye zorlanmak her iddialı savın ardındaki örtük işlev olsa gerektir. Tehlikeli bir uçtan bir diğer tehlikeli uca savrulmak, bu sürecin içerisindeki mayın tarlası olmakla birlikte; bir uçtan bir uca gezinmenin verdiği imkânla, dengeli bir ortalamada durmasını becerebilmek ihtimali ya da böylesi bir ortalamada durabilmek kabiliyeti güvenlikli bir alan edinmenin riskli tecrübesi olacaktır. Bu yüzden en uçta parlayan, kör edici ve bir o kadar da tehlikeli ışığın altında bu yazı, eleştiri konusunda risk barındıran bir tecrübenin peşinde olmayı deneyecektir. Risk, eleştirinin bizzat kendisidir. Çünkü eleştiri, bir yandan düşüncenin üretilmesine katkıda bulunurken, diğer yandan da düşünce üretiminin yaralanmasına sebep olabilir. Özellikle bu son ihtimal eleştirinin kendine bir iktidar alanı yaratma telaşıyla ortaya çıkar.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 4 Issue: 13-14 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi