Bu yazı, akademik üslûbun sıkıcı kalıpları içinde, alanın üstatlarının görüşlerini tahlil ve tenkit etmek maksadıyla kaleme alınmadı. Dolayısıyla kaynak gösterme, dipnotlarla görüşlerimize destekler arama külfeti bütünüyle bir tarafa bırakıldı. Yazı boyunca ileri sürülen düşüncelerin ve mülâhazaların tamamı bize aittir. Biz, bütünüyle akademik bir yazı kaleme almak istemedik; aksine, okuyucuyla dobra dobra, samîmî bir sohbette bulunmayı arzûladık. Fakat akademik zihniyeti ve yaklaşımı bir tarafa bırakmayı da düşünmedik. Ancak, yazımızı yine de bir deneme olarak görebilirsiniz. Şunu da söylemeliyiz ki, aşağıda belki de beklediğinizden farklı bir tarih anlayışıyla karşılaşacaksınız. Bunu da normal görmelisiniz.
Târih, Türkiye'de târihçilik ve târih anlayışıyla ilgili düşüncelerimizi, yazımızın başlığından da anlaşılacağı üzere, üç başlık altında toplayıp sunmak istiyoruz. Önce, târihin ne olduğu ile ilgili kanaatlerimizi aktaracağız; ardından, târihin niçin çalışıldığına veyâ ne maksatla çalışılması gerektiğine dâir düşüncelerimizi ortaya koyacağız; son olarak da, bir çalışma alanı ve ilim dalı olarak târihin esas îtibâriyle kimlere bırakılması gerektiği husûsundaki fikirlerimizi paylaşacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 2 Sayı: 8 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi