Abstract
Bu çalışmanın amacı, mikro kredi kullanımı ve kadın yoksulluğu arasındaki ilişkiyi Türkiye için sınamaktadır. Neo liberalizm etkisiyle devletin küçültülmesi söyleminin güç kazanması, sosyal politika alanından merkezi otoritenin çekilmesiyle sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin etki alanının genişlemesine neden olmuştur. Bu değişimle bireyin yoksulluktan üreterek kurtulması ve büyük oranda kendi becerisi ile bu sorunu çözmesi beklenmektedir. Krediye erişim kanalları sınırlı olan yoksulların, birer girişimci olmasını sağlamak amacıyla kullanılan mikro kredi de bu kapsamda değerlendirilmesi gereken önemli bir araçtır. Mikro kredi, yoksulluğun sonuçlarından en ağır etkilenen gruplardan biri olan kadınları hedeflemektedir. Mikro kredinin kadınların güçlendirilmesinde ve yoksullukla mücadelede etkili bir araç olup olmadığını sorgulayan önemli bir literatür de oluşmuştur. Bazı çalışmalar mikro kredinin kadın yoksulluğunu azaltmada etkili bir araç olduğunu savunurken, bazı çalışmalar yoksulluğun enformel kurumların belirlediği toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkili olduğunu ve bu çözümlerin yetersiz kalacağını savunmaktadır. Bu çalışmada, literatürdeki bu tartışmalara bağlı olarak, 2006-2016 yıllarında Türkiye için hangi görüşün geçerli olduğunu araştırılmaktadır. Çalışmada küçük örneklem içinde güçlü sonuçlar veren Hacker-Hatemi J (2010) simetrik nedensellik testi kullanılacaktır. Elde edilen bulgular, kullanılan mikro kredi düzeyi ile kadın yoksulluğunun azalması arasında bir nedensellik olmadığını göstermektedir. Bu sonuçların ortaya çıkmasında enformel kurumların toplumsal cinsiyet üzerine etkisinin ve eğitim düzeyinin yetersizliğinin belirleyici olduğu düşünülmektedir.