This article aims to
explore Naṣīr al-Dīn al-Ṭūsī’s (d. 672/1274) philosophical argumentation on the problem of causal relationship between
eternal (qadīm) causes and temporally originated beings (ḥādith), which is brought about by Avicennan (d. 428/1037) cosmology. al-Ṭūsī’s
general remarks on this problem could be found in his corresponding with Najm
al-Dīn al-Kātibī (d. 675/1276) on the demonstration of Necessary Existent. However,
al-Ṭūsī, in his letters to al-Kātibī, formulates the problem only from the
point of view of theologians, but not philosophers. al-Ṭūsī offers a solution
to the problem with a philosophical perspective in his treatise named Risāla fī al-ʿilla al-tāmma. This
article includes a critical edition of the treatise with a Turkish translation.
Ṭūsī’s main argument on the problem in this treatise is that the eternal
principles are not immediate causes of the temporally originated things, but
they are causes of predispositions which the originated things depend on. This
kind of causal relationship does not immediately require the existence of the originated
things. On the basis of this argument, Ṭūsī gives a philosophical explanation
of the necessary relationship between eternal causes and originated effects, by
emphasizing latter’s temporality.
Bu makale, Nasîrüddin
et-Tûsî’nin (ö. 672/1274), İbn Sînâcı (ö. 428/1037) kozmolojik
açıklama modelinin ortaya çıkardığı, ezelî illetlerle sonradan meydana gelen
hâdis maluller arasındaki ilişkinin, felsefî olarak nasıl kurulabileceğine dair
dile getirdiği argümanları göstermeyi amaçlar. Tûsî’nin bu meseleye ilişkin
genel değerlendirmeleri, Necmeddin el-Kâtibî’yle (ö. 675/1276) zorunlu
varlığın ispatı hakkında yaptığı yazışmalarda bulunabilir. Ancak Tûsî, bu yazışmalarda meselenin, yalnızca, birtakım
kelâmcılar açısından mahiyetine değinir. Onun İbn Sînâ ve felâsife cihetinden bu meseleye ilişkin yaklaşım ve çözüm
önerileri, bu makalede tenkitli neşri ve aynı zamanda çevirisi sunulan Risâle fi’l-‘illeti’t-tâmme adlı eseri
üzerinden takip edilebilir. Tûsî’nin bu risâledeki söz konusu meseleye ilişkin
kanıtlarının başında, ezelî illetlerin, doğrudan hâdisin varlığının
değil; hâdisin varlığının dayandığı hazırlamanın ilkesi olduğu hususu gelir. Bu
tür bir illiyet sürecinde ise ezelî illetler, hâdisin varlığını bir kerede
zorunlu kılmaz. Bu argümana dayalı olarak Tûsî, hâdis varlıkların, hem ezelî
illetlere dayandığını hem de zamansal olarak sonradan mevcudiyet kazandığını
gösteren bir açıklama sunmuş olur.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 25, 2017 |
Submission Date | March 3, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).