Küresel iklim değişikliği ile buzların erimesi ivme kazanan Arktika’da gelecekte yaz
döneminde hiç buz kalmayacağı öngörülmektedir. Deniz buzunun erimesinin yaratacağı
yeni ekonomik ve ticari fırsatlar ile bölgenin zengin enerji-maden kaynaklarına
erişimin kolaylaşacak olması, birçok ülkenin dikkatini bölgeye yöneltmiştir. Potansiyel
ekonomik, ticari fırsatlardan yararlanma beklentileri ile Arktika ülkesi olmayan ama
Arktika Konseyi’nin gözlemci üyesi bazı ülkeler Arktika politika belgelerini açıklamıştır.
Arktika ülkesi olmayan ama Arktika’yla yakında ilgilenen, bölgede yatırımlarını, bilimsel
araştırmalarını artıran, birçok Arktika ülkeleriyle ilişkilerini güçlendiren Çin Halk
Cumhuriyeti (Çin) 2018’de Arktika İpek Yolu olarak anılan Arktika politika belgesini
yayımlamıştır. Makale, Çin’in bölgeye ilgisinin nedenlerini, bölgeden beklentilerini
incelemeyi, açıklamayı ve beklentilerinin olabilirliğini tartışmayı amaçlamaktadır. Üç
bölümde yapılandırılan çalışmada önce Arktika’nın coğrafyası ve hukuki durumu
betimlenmekte, ardından, Spitsbergen Antlaşması ile Svalbard Takımadaları’nın
yönetimi üzerinde durulmaktadır. İzleyen bölümde, Çin’in Arktika politikasının
dayanakları incelenmekte, ülkenin Arktika’dan neyi, niçin istediği soruları yanıtlanmakta
ve Arktika ülkelerinin Çin’in bu girişimine yaklaşımları özetlenmektedir. Son olarak,
bölgenin karmaşık hukuksal/yönetsel ve jeopolitik yapısı ile Arktika ülkelerinin
yaklaşımları çerçevesinde Çin’in bölgeden beklentilerinin olabilirliği tartışılmaktadır.
Çin’in bölgeye yönelmesinde ana dürtü, ekonomik-ticari beklentiler olmakla birlikte,
bu ilgi, Çin’in diğer girişimleriyle birlikte ve uluslararası ekonomi politik bağlam içinde
analiz edilmelidir. Bu bağlamda makalenin temel savı, Çin’in Arktika politikasının,
ülkenin son yirmi yıldır izlediği ve tonu giderek artan aktif dış politikasının, uluslararası
sistemde kural koyucu lider ülke olma isteğinin yeni bir dışavurumu ve Bir Kuşak Bir Yol
Girişiminin tamamlayıcı bir unsuru olduğudur. Bu nedenle Arktika yalnızca ekonomik
çıkar arayışında olan ülkelerin mücadele alanı değil, ABD ve Çin arasında devam eden
iktidar mücadelesinin yaşandığı bir coğrafyadır. Bu mücadeleye dahil edilmesi gereken
bir diğer Arktika ülkesi, bölgede güçlü çıkarları olan Rusya’dır. Bu nedenlerle, ABD, Çin
ve Rusya arasında rekabet alanına dönüşen Arktika’nın geleceğini ve Çin’in bölgedeki
konumunu belirleyecek olan, diğer değişkenlerin yanı sıra, öncelikle bu rekabetin
sonuçlarıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles / Articles |
Authors | |
Publication Date | June 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 45 Issue: 2 |