1950'lerin ortalarında Süveyş Krizi, Hruşçov’un Stalin dönemine ilişkin ifşaatı, Polonya’daki ayaklanma ve Macar Devrimi’nin etkisiyle kapitalizme, bürokratik sosyalizme ve sosyal demokrasinin reformizmine bir alternatif olarak ortaya çıkan E. P. Thompson'ın sosyalist hümanizmi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Thompson hakkında Türkçe yapılmış çalışmalar daha çok onun “aşağıdan tarih” yaklaşımına katkılarına ve Louis Althusser ve Perry Anderson ile olan polemiklerine odaklanmıştır. Bu çalışmada ise Thompson’ın 1957-1960 arasındaki siyasi yazıları temel alınarak, onun tarih çalışmalarının ve polemiklerinin de asıl meselesi olan politik görüşlerine ve mücadelesine, “kayıtsızlık” ile nitelendirdiği bir refah toplumunda, üstelik reel sosyalizm örneğinde sosyalizme ilişkin hayal kırıklığının yaşandığı bir anda, ‘arzunun eğitimi’ ile ‘sosyalist yapma’ çabasına, özetle farklı tipte bir devrim ve “aşağıdan” gerçekleşecek demokratik ve insancıl bir sosyalizm arayışına odaklanılmıştır. Bu çerçevede Thompson’ın Stalinizm analizi ve Stalinizme karşı bir “isyan” olarak nitelendirdiği sosyalist hümanizm ortaya çıktığı tarihsel bağlam içerisinde ele alınmıştır. Thompson’ın sosyalist hümanizmi, ekonomik determinizm, dogmatizm, anti-entelektüalizm ve ahlaki nihilizmle karakterize olduğunu ileri sürdüğü Stalinizmin Partiyi/lideri kendisinin yerine ikame ettiği sıradan insanların, sosyalist bir toplumun inşasının ana özneleri olduklarını ve bu çerçevede “aşağıdan” bir sosyalizmi vurgular. Sosyalist toplumu ise insanın “tam insanlığı”nın, gerçek insani potansiyelinin gerçekleşebileceği bir toplum, “insani ve ahlaki” bir amaç olarak ele alır. İnsan failliğine vurgusu ve sosyalizm anlayışı ile insanların arzularını dikkate alan, amaçların ve araçların seçiminde zorunluluğun yanı sıra bireylerin vicdanını, sosyalist bir ahlakı ve bunlar temelinde yapılacak seçimleri temel alan demokratik bir sosyalizm amacındadır. Thompson’ın “temel”i, sınıfı, sınıf bilincini, sosyalist faaliyeti ve devrimi farklı bir biçimde ele alması sosyalizm mücadelesinin hedefi, stratejisi ve araçları üzerine görüşlerinin temelini oluşturmuştur. Bu çerçevede entelektüellerin “arzunun eğitimi” yoluyla bilincin dönüştürülmesinde rol oynayacağı ama her aşamasında sıradan insanların aktif katılımı içeren, halka açık eğitim ve faaliyetler, protesto gibi araçları öne çıkaran bir strateji önermiştir. Thompson’ın sosyalist hümanizmi alternatifin imkânsızlığı söylemi ile karakterize olan günümüzün “post-politik” durumunda, siyasal mücadelede somutun analizinin yanında geçmişin analizinin, zorunluluğun yanında “arzuların”, bu arzuları “uyarma”nın, “alternatifi tahayyül etme”nin, toplumsal değişimde insan failliğinin rolüne yaptığı vurgu ile önem taşımaktadır.
E. P. Thompson's socialist humanism, which came to the fore as an alternative to capitalism, bureaucratic socialism and the reformism of social democracy under the impacts of the Suez Crisis, Khrushchev's revelation of the Stalin era, the Polish uprising, and the Hungarian Revolution in the mid-1950s, is the subject of this study. Previous studies on Thompson in Turkish mostly focus on his contribution to "history from below" and his polemics with Louis Althusser and Perry Anderson. This study, based on Thompson's political writings between 1957 and 1960, centres upon his political views and struggles, which are also the main subject of his historical studies and polemics, his seeking for "making socialists" through the "education of desire" even at a time when socialism was falling out of favour in a welfare society which he argues is characterized by "apathy", and in a nutshell, a different type of revolution and democratic and humanist socialism to be realized "from below". Within this scope, Thompson's analysis of Stalinism and socialist humanism, which he regarded as a "revolt against Stalinism”, have been discussed in the historical context in which they were put forward. Thompson’s socialist humanism, which asserts that Stalinism is characterized by economic determinism, dogmatism, anti-intellectualism and moral nihilism and that it substitutes the Party/leader for ordinary people, emphasizes ordinary people as the main subjects of the building of a socialist society, and within this framework a socialism “from below”. He, moreover, considers socialist society as a society in which man's "full humanity" and his true human potential can be fulfilled and as a "human and moral" goal. With its emphasis on human agency and its understanding of socialism, it aims at a democratic socialism that takes the desires of people into consideration and is based on the conscience of individuals, a socialist morality and the choices to be made on the basis of them, as well as the necessity in the choice of ends and means. Thompson's different treatment of 'base', class, class consciousness, socialist activity and revolution formed the basis of his views on the aim, strategy, and means of the struggle for socialism. He proposed a strategy in which intellectuals would play a role in the transformation of consciousness through the "education of desire", but which included the active participation of ordinary people at every stage. Thompson's socialist humanism reminds us the importance of the analysis of the past, "desires", "awakening" these desires, "imagining the alternative", and human agency in social change.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 47 Issue: 3 |