Bu çalışmanın konusu, Osmanlı Devleti’nin son yıllarının önemli devlet adamlarından ve İslamcı düşünürlerinden olan Said Halim Paşa’nın Osmanlı Devleti’nin krizinin çözümüne dair siyasal tasavvurunu serimlemek olacaktır. Osmanlı Devleti’nin bir kriz içinde olduğu ve yeni bir düzen getirilmesi gerektiği konusunda çağdaşları ile aynı fikirde olan Said Halim Paşa, siyasal tasavvuru itibariyle hem dönemin diğer entelektüellerinden hem de İslamcı/muhafazakâr elitlerinden ayrılmaktadır. Döneminin İslamcı düşüncesinin aksine toplumsal ve siyasal sorunların temelini toplumun bütününde değil, devlet iktidarını elinde bulunduran siyasal elitlerde bulmaktadır. Tanzimat sonrasında ortaya çıkan elitlerin temel sorunu; modernleşmeyi Batılılaşma olarak değerlendirmeleri, bu nedenle de olumsuz anlamda taklitçi olmalarına dayanmaktadır. Zira Batı’dan farklı bir toplumsallık ve tarihsellik barındıran Osmanlı Devleti’nde ve toplumunda dönüşümün, Batı’dan farklı olması gerektiğini düşünen Said Halim Paşa’ya göre; elitlerin taklitçi olmalarındaki sebep, Batı ile Osmanlı arasındaki bu farkı gör(e)memeleri ve/veya görmezden gelmelerinden kaynaklıdır. Said Halim Paşa’nın düşüncesinde krizi aşmanın yolu tek kelime ile ifade edilmektedir: İslamlaşmak. Krizi ortadan kaldıracak ve Osmanlı’yı ideal düzen haline getirecek eylem ona göre yine elitlerin elindedir. Bu doğrultuda elitler, bir taraftan kendileri İslamlaşarak diğer taraftan da toplumu yeniden İslamlaştırarak hem toplumsal hem de siyasal düzeni kadir-i mutlak olarak varsaydığı İslamiyet vasıtasıyla mükemmelleştirecektir. Böylece taklitçi elitlerin yerini organik aydınlar alacaktır. İslamlaşmak ifadesi, Said Halim Paşa’nın basitçe kullandığı ve eski olanı yeniden hatırlamayı anlatan bir sözcük değildir. Aksine onun tasavvuruna göre, düzeni var edecek faillik Müslümanların elindedir. Müslümanlar, Müslümanlıklarını hatırlayarak hem kendilerini birer özne olarak var edecek hem de siyasal/toplumsal birliği yeniden oluşturacaklardır. Said Halim Paşa’nın tasavvuru; her ne kadar akademik anlamda doğrudan bir kaynağa atıf yapmasa da geleneksel ve İslami kaynaklardan değil, Batılı siyasal kuramlardan, özellikle de egemenlik ve toplumsal sözleşme kuramlarından beslenmektedir. Son tahlilde Said Halim Paşa, İslamlaşma kavramı üzerinden bir İslamlaştırma pratiği tasavvur ederek esasında üstten inmeci, dayatmacı ve elitist bir düzen arayışına yönelmektedir.
Said Halim Paşa Türkiye Siyasi Düşünce Tarihi İslamcılık Egemenlik Kuramı İkinci Meşrutiyet Dönemi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 48 Issue: 1 |