Dini öğretilerin siyasal ya da sosyal hayat üzerindeki belirgin etkisine rağmen, bu öğretilerin özellikle Türkiye’de, bireyler arası, toplumsal ve siyasal iletişim ile olan ilişkisine dair çalışmalar “yok” denecek kadar az görünmektedir. Bu yoksunluğu birçok sebebe bağlamak mümkündür. Ancak, güncel hayatta sıklıkla karşılaştığımız “düşünceyi belli alanlara hapsetme tavrı”yla akademik alanlarda da karşılaşabilmektedir. Bir yandan, “dinin söz konusu alana dair söyleyecek bir şeyin olmadığını” iddiaların net referanslara dayanmaması, diğer taraftan “dini” her konuda baskın gören yaklaşımın dikte edici tavrı, akademik etikle örtüşmemektedir.
Oysa iletişim ve din alanına yönelik yaptığımız taramalarda yabancı kaynaklara ulaşmak daha kolay görünmektedir. Dini davranış biçimini; şiddet ve dogmayla ilişkilendirenlerin yanında, onu; bireyler arasındaki ilişkinin daha saygın yürümesini sağlayan temel unsurlardan olduğunu belirtenler de mevcuttur. Aslında dini; şiddetsel tavırla ilintilendirme eğiliminin, özellikle islamafobi başta olmak üzere, global ölçekte yayılan din karşıtlığı ile ilişkilendirmek mümkündür. Ne var ki, Batılı toplumlarda daha az görülse de, özellikle siyasal alanda “dini iletişim”in ya da “bir siyasal propaganda aracı olarak dini motiflerin” kullanılmasına Ortadoğu ülkelerinde daha sık karşılaşılmaktadır.
Bu çerçevede, elinizdeki makale; (a) dini iletişime dair bir literatür sunmak, (b) iletişimin dinsel örüntülerini vurgulamak, (c) dini söylemin siyasal arka planını aktarmak ve (d) dini öğretilerin özellikle Müslüman toplumlardaki politik iletişim vazgeçilmez öğelerinden biri olarak kullanılmasının nedenlerini ve bunun sosyo-politik aynadaki yansımasını betimlemeyi amaçlamaktadır.
In spite of the influence of the religious thought on the political or social life, the studies that analyze the relation of religion with interpersonal, social and political communication in Turkey seem to be little if any. It is possible to relate this rarity to many reasons. Yet, the stance, which imprisons thought into specific areas, is also visible at academic environment. Both the unfounded allegations that state religion has nothing to do with communication and the forceful approach which estimates religion to be the core of all, do not correspond to the academic ethics.
Nevertheless, the literature review regarding the religion and communication seems to be more accessible at “non-Turkish” sources. Along with those who relate religious behaviour with violence and dogma, some other studies claim that religious feeling makes a communication to last in a more dignified way. Here it is possible to associate the tendency relating religion to violence, with the latest global “anti-religion” movements which mostly rooted at islamophobic perspective. Yet, using religion in political communication or handling it as a way of propaganda is more visible in Middle Eastern countries although rarely seen in Western ones as well.
In this regard, this study aims to (a) present a literature review of religious communication, (b) highlight the religious patterns of communication, (c) tell about the political background of religious discourse (d) illustrate the reasons of increasing usage of religious doctrines in political communication and campaigning in Muslim societies and its reflection in the socio-political mirror.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2016 |
Submission Date | November 14, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.