Sağlık hizmetlerinin ve hekimliğin temel amacı, toplumları ve kişileri
hastalıklardan korumaktır. Bunun için ülkede koruyucu sağlık hizmetlerini
eşit ve bütün olarak sunabilecek birinci basamak sağlık hizmetlerinin olması
gereklidir. Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetleri 1961 yılına kadar dikey
sağlık örgütleri ve hükümet tabipliği ile yürütülmüştür. 1961 yılında çıkarılan
224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun ile sağlık
hizmetlerinin yatay bir örgütlenme modeliyle sosyalleştirilmesi amaçlanmıştır.
Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi ile “dar bölgede geniş tabanlı hizmet”
modeli ön görülmüş, koruyucu sağlık hizmetlerine önem ve öncelik verilmiştir.
Sağlık ocaklarında tam süre çalışan geniş bir ekip tarafından sunulan,
toplumcu anlayış ile, eşit, sürekli, parasız, entegre ve basamaklandırılmış
sağlık hizmeti Sosyalleştirmenin temel ilkeleri olarak kabul edilmiştir. 1963
yılında Muş iliyle başlayan ilk uygulama, 1981 yılına kadar 45 ile yayılabilmiş
ve 1983 yılında diğer illerin de sosyalleştirildiği ilan edilmiştir.
Sosyalleştirmeden sonraki yıllarda yayımlanan; “Alma Ata Bildirgesi” (1978),
“2000 Yılı Herkes İçin Sağlık Hedefleri” (1984) ve “Sağlık 21 Hedefleri”
(1998) gibi uluslararası düzeyde halk sağlığı politikalarını belirleyen üç
belgenin sosyalleştirmenin temel ilkelerini içermesi de bu sağlık sisteminin
doğruluğunun göstergesidir.
Sosyalleştirme, daha hazırlıklarının yapıldığı günlerden itibaren çeşitli
siyasal engellerle karşılaşmış ve hiç bir zaman tam olarak uygulanmamıştır.
Merkezi hükümetler tarafından sosyalleştirme için gerekli bütçenin
çıkarılmaması, sağlık ocaklarının yeterli donanım ve altyapıdan yoksun
bırakılması, sosyalleştirmenin gereksindiği insan gücü ve yönetici kadrosunun
yetiştirilmemesi ve sevk sisteminin uygulanmaması sağlık hizmetlerinin
sosyalleştirilmesini engelleyen faktörlerin başında sayılabilir. Sosyalleştirmeye
eşitlikçi özünü ortaya çıkarması ve kapsayıcılığını geliştirmesi için gereken
destek verilmemiştir. Ülkemizde 1961 yılında yasal olarak başlayan
sosyalleştirme, “Sağlıkta Dönüşüm Programıyla” 2003 yılında fiilen sona
erdirilmiştir.
Sonuçta; sosyalleştirmenin temel ilkeleri uluslararası düzeyde halen
geçerliliğini korumaktadır. Bu ilkeler göz ardı edilerek, çağdaş sağlık hizmeti
sunumunun olanaklı olmadığı kanısındayız.
The main purpose of health care services and the science of medicine is to
protect individuals and societies against illnesses. The presence of primary
health care units that provide protective health services sufficiently and
comprehensively is therefore crucial. In Turkey, primary health care services
were carried out by vertical health institutions and state health centers until
1961. The Law No. 224 on the Socialization of Health Services passed in 1961
aimed to socialize health services by employing a horizontal organizational
structure.
Along with the socialization of health services, a district-based model
providing mass services was adopted, and the protective health services
were prioritized. The main principle of the socialization of health services
was to provide free, equal and permanent health services for all in health
care centers where an extensive team of health care professionals worked
full-time. This socialist change was also meant to ensure integration and
gradation in health services. The implementation of this law started in 1963
in Muş. By 1981, 41 cities had socialized health services, and it was declared
that the health services were socialized in all cities in 1983.
The fact that three international documents declared in the following years,
namely “Alma Ata Declaration” (1978), “Health for all by the Year of 2000”
(1984), and “Health 21 Targets” (1998) also included the basic principles of
socialization is sing of how sound and fitting this law was.
There have always been political objections to the socialization of health
services, and a complete socialization was never achieved. Among the
factors that impeded the socialization of health services were the inadequate
budget allocated by the central governments, lack of necessary equipment
and infrastructure in the health care centers, absence of qualified human
resources and managers required by the process of socialization and
ineffective implementation of the referral system. The process of socialization
never received the necessary support that would have made possible the
egalitarian and comprehensive services that the concept of socialized health
services implies. The process of socialization that started in 1961 virtually
came to an end with the “Transformation in Health Program” instigated in
2003.
In conclusion, the main principles of socialization are still recognized
internationally. Therefore, governments have to take these principles into
account to be able to offer modern health services
Other ID | JA46PV96MT |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2012 |
Submission Date | April 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 2 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Periodical scientific publication of Mersin University School of Medicine. Can not be cited without reference. Responsibility of the articles belong to the authors
Ayşegül Tuğuz
from composition of İlter Uzel named “Dioscorides and his Student
Address
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Çiftlikköy Kampüsü
Yenişehir / Mersin