Bizans
İmparatorluğu'nda imparatoriçeler ve soylu kadınlar; malın, mülkün ve soyluluğun
hamili olarak manastırlar kurdular, hastaneler inşa ettirdiler, el yazmaları
ürettiler ve sanat hamisi olarak yetiştiler. Kaynakların yetersizliği nedeniyle
11. yüzyıl öncesine ilişkin bilgilerimizin kısıtlı olmasına rağmen; 6. yüzyılda
yaşamış olan prenses Anikia Iuliana'nın sanat hamisi olarak yetişen soylu bir
kadın olduğu bilinmektedir.
Anikia Iuliana,
imparatoriçe adayı olarak yetiştirilmesinin ardından hayallerinin
gerçekleşmemesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşamış ve dönemin imparatoru Iustinianus
ile sanatsal alanda güç savaşına girmiştir. Bu güç savaşının ürünü Iuliana'nın baniliğinde
yaptırılmış Aziz Polyeuktos Kilisesi olmuştur. Pahalı işçiliği, şatafatlı sanat
eserleri ile kilise, Iuliana'nın konumunun ve gücünün büyüklüğünü kanıtlamakla
birlikte, zamana meydan okuyan banisini de ölümsüzleştirmiştir.
Bu makalede, Bizans
prensesi Anikia Iuliana'nın, mimari ve süsleme özellikleri bakımından çağının
ötesinde bir yapı olan Aziz Polyeuktos Kilisesi'ne maddi destek vermesinin
nedenleri incelenmiş ve bir imparatorluk kadınının mimari unsurlar ile sosyal
hayatta ve politikada yer alma süreci tartışılmıştır.
In the Byzantine Empire,
empresses and noble women as a owner of the goods, property and nobility
established monasteries, built hospitals, produce manuscripts; and they were
trained as a patron of the arts. Despite limited our knowledge of the pre-11th
century due to the lack of resources, it is known the princess Anicia Juliana
lived in Constantinople in the 6th century was a noble woman who was
trained as a patron of arts.
She was disappointed
for not being empress. Then she competed about artistic field with emperor
Justinianus in the period. This product of the competition was Hagios Polyeuktos
Church. The church with expensive workmanship and ornate artwork has proved the
power of Anicia Juliana.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Kapak |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 2 Issue: 1 |