Bu çalışma, kamusal alanda örnekleri sıklıkla görülmeye başlanan geçici yapıları odağına almaktadır. Yaşamının belli bir süre devam edip sonlanacağını bilen insanoğlu zamana karşı koyma gayreti içerisinde, varlığını temsil edecek kalıcı bir eser bırakma mücadelesindedir. Kalıcılığı ifade etmede mimari daima bir araç olmuştur. Zamanın ilerleyişi ile toplumlarının tüketim odaklı olması, teknolojik gelişmeler, ihtiyaçların farklılaşması, yaşam biçiminin değişmesi gibi sebepler insanoğlunu yaşantıda geçici unsurlara doğru yöneltmiştir. Bu değişimin bir yansımasının yaşantının yansıması olan mimaride görülmemesi mümkün değildir. Hızlı yaşam biçimi, yaşantının çeşitlenmesi, değişimin artmasına böylelikle stabil olanın yerine hareketli ve değişebilen mekânların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu durumun en iyi gözlenebildiği örnekler genellikle kamusal alanlarda kısa süreli kullanımlar için tasarlanan geçici yapı türleridir. Çalışmada geçici yapılar pavilyon örnekleriyle değerlendirmeye alınarak, bu yapıların gelişimi ve değişimi tespit edilerek, mimari özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. 1900-2020 yılları arasında inşa edilmiş pavilyon örnekleri periyodlara ayrılarak, biçimsel, işlevsel, strüktürel, bağlam ve malzeme özellikleri bakımından değerlendirilmiş ve sonuçlara ulaşılmıştır. Ulaşılan sonuçlar geçici yapıların kullanımının ve bağlamının zaman içinde değiştiğini, yakın dönem örneklerinin çoklu kullanıma sahip olduğunu ve kamusal alanı bağlam edindiğini göstermektedir. Ek olarak biçimsel, strüktürel ve malzeme bakımından ise geçici yapıların dönemin öncü uygulamalarına sahip olduğu görülmüştür. Bu bakımdan geçici yapılar mimarlık pratiğinin laboratuvarı olarak kabul edilebilir.
This study focuses on examples of the temporary structures that have been frequently seen in the public space recently. Human beings, who know that their life will continue and end for a certain period of time, is in the struggle for existence against nature and other living things in an effort to resist time. All these efforts are the reason of the desire of the human beings to leave a permanent object that will represent their existence. Architecture has always been a tool to express the desire of the human being to be permanent. The advancement of time, technological developments, the differentiation of needs and the change in lifestyle created the consumption-oriented societies that have led human beings to temporary elements in life. It is not possible that a reflection of this change is unavailable in architecture, which is a reflection of life. The fast-moving way of life, the diversification of lifestyle, the increase in change, cause the emergence of active and rapidly changed spaces instead of stable and fixed ones. The best example of this statement is temporary structures which were designed for short-term use in public spaces.In this context, temporary structures were evaluated by means of pavilion samples in the study. The development and variation of these structures were defined and their architectural features were determined. Pavilion samples built between the years of 1900 and 2020 were divided into periods and evaluated in terms of formal, functional, structural, contextual and material properties and the results were obtained. The results show that the use and context of temporary structures has changed over time, that recent examples have multiple uses and take the public space into context. In addition to these, it has been observed that the temporary buildings had pioneering practices in terms of form, structure and material of the period they were built. In this respect, temporary structures can be regarded as the laboratory of architectural practice.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 3 |