Bankacılık işlemlerinin temelini oluşturan mevduat hesabındaki para, gelişen teknolojiyle birlikte, çok çeşitli işlemlere konu olabilmektedir. Mevduat sahipleri artık bankaya gitmeden faturalarını ödeyebilmekte, kredi kartı borcu ya da kredi borcu gibi bankaya olan yükümlülüklerini yerine getirebilmektedir. Bunun yanı sıra, bankanın mevduat hesabı dolayısıyla sahip olduğu ve mevduat sahibinden tahsil etmesi gereken birtakım kalemler de bulunmaktadır. Bankanın mevduat üzerinden gerçekleştirdiği bu tahsilat işlemlerinin hukuken takas ya da mahsup niteliğine sahip olduğu söylenebilir. Takas ve mahsup kavramları arasında çok önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu sebeple bu kavramların birbirleri yerine kullanılmaması gerekir.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nda bankanın takas yetkisi kanunda düzenlenmemişken, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 61 hükmü takasa ilişkin genel hükümlere yaptığı atıfla, kanundan doğan bir takas yetkisinin mevcut olduğunu açıkça düzenlemektedir. Ancak, taraflar arasında yapılan mevduat sözleşmesine, takasla ilgili genel hükümlerde düzenlenen hususların aksine hükümler konulması da mümkündür. Mahsup yetkisi ise bankanın müşteriyle yaptığı mevduat sözleşmesiyle tanınabilir. Sözleşmede bankanın mahsup yetkisi olduğu yönünde bir hüküm mevcut değilse, bankanın yaptığı mahsup hukuken haksız bir mahsup niteliğini haizdir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Araştırma Makaleleri (Research Articles) |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 4 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.