Kamusal alanların evrensel tasarımıyla ilgili konular, sivil toplum paydaşları ve çeşitli proje tasarım ekipleri arasındaki iş birliği aracılığıyla, mevcut tasarımlar tarafından ihmal edidiğini düşünen marjinal topluluk üyeleri için, son zamanlarda daha iyi tartışılır hale gelmiştir. Düzgün ve yeterli bir şekilde tasarlanmış kamusal alanlar, toplumdaki tüm insan grupları için eşit fırsat sağlanmasına katkıda bulunabilir ve sosyal hareketliliği artırmaya yardımcı olabilir. Sonuç olarak, halkın katılımının desteğiyle tüm insan grupları için uygun kamusal alan tasarımı hakkında çözümler bulmak, toplumsal fayda sağlamak için temel bir ön koşul olmalıdır. Bu kapsamda, evrensel tasarımı toplumun katılımıyla iyi çözümleyen bir yenilenme projesi kapsamında ABD, New York'ta High-Line Projesi'nin bir vaka çalışması olarak analizi değerlendirilmektedir. Bu çalışma sonucunda özetle evrensel tasarımın, mümkün olduğunca geniş bir yelpazedeki tüm bireylerin kullanımına yönelik kentsel ortamlar yaratarak sosyal sürdürülebilirliği artırmada etkili bir araç olduğu ve halk katılımının bu tasarım sürecinin bir parçası olması gerektiği söylenebilir
Through a partnership between civil society stakeholders and the various project design teams, specific objectives related to the universal design of public spaces are better discussed, with the aim of providing more resources to marginalized community members who feel left behind and exploited by existing design concepts. Public spaces which are properly and adequately designed could contribute to ensuring equal opportunity for all groups of people in the community and help boost social mobility. Consequently, finding suggestions about the appropriate design of public spaces for all groups of people with the support of public engagement should be a basic prerequisite requirement for providing community facilities. Within this scope the analysis of a case study of High-Line Project in New York, USA, as a part of a regeneration project that has utilized the universal design well through the inclusion of the society is evaluated. In brief it can be suggested that universal design is an efficient tool for boosting social sustainability via creating urban environments for the usage of a wide range of all individuals as much as possible and public engagement must be a part of this design process.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 2 Issue: 2 |
All Rights Reserved - Near East University JOURNAL OF FACULTY OF ARCHITECTURE (JFA) is an Open Access journal, under Licensed CC-BY-NC.