This paper focuses on the cultural, technological and economic exchanges along the silk road from the early times to the dissolution of the Mongol Empire and the role of the nomadic peoples inhabiting along the silk road for the development of it. Since the role of the nomadic peoples have long been either disregarded or have been a victim of stereotypes and prejudices, it is important to examine their role within a new perspective. In this respect, by putting the Central Eurasian steppe area to the centre, and the sedentary areas around it to the peripheries, this paper approaches the formation of the silk roads in a steppe-centered manner. In fact, without the nomadic empires, there would probably be no silk road, since without their protection and permission, no Chinese, Persian or European could take up the arduous journey between different points of Eurasia all of which were connected via the Central Eurasian steppe stretching from Hungary to Manchuria.
Bu çalışma en erken dönemlerden Moğol imparatorluğunun dağılmasına kadar geçen süreçte ipek yolu üzerinde kültürel, teknolojik ve ekonomik değiştokuşu ve ipekyolu güzergahında yaşayan göçebelerin bu yolun gelişiminde oynadıkları rollerini ele almaktadır. Göçebe toplumların rollerinin uzun süredir ya göz ardı edilmeleri ya da basmakalıp önyargıların kurbanları olmaları nedeniyle yeni bir bakış açısı ile yaklaşılması önemlidir. Bu bakımdan Merkezi Avrasya bozkırının merkeze oturtup çevresindeki yerleşik bölgeleri çevreye koyarak bu çalışma ipek yolunun oluşumuna bozkır-merkezli bir bakış açısı ile yaklaşmaktadır. Aslında bozkır imparatorlukları olmadan muhtemelen bir ipek yolu da olmazdı ve göçebelerin koruması ve izni olmadan bir Çinli, İranlı ya da Avrupalı da Avrasya’nın değişik noktalarını birbirine bağlayan ve Macaristan’dan Mançurya’ya uzanan bozkırlardan geçen bu zorlu yolculuğa da kalkışamazdı. Bu nedenle tarihi İpekyolu kavramının oluşumuna yalnızca tüccarlar ve ticaretin varış noktaları açısından değil bu ticareti mümkün kılan ve bu sırada kültür ve medeniyetlerin kaynaşmasına da yardımcı olan aracılar açısından da bakmadan konu tam olarak anlaşılamaz.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | History |
Authors | |
Publication Date | October 2, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 3 |