Günümüz insanı, Allah’tan uzaklaştıkça, nefsin tahakkümüne maruz kalmıştır. Dolayısıyla da ruhu askıya alıp, bedene sığınma noktası kaçınılmaz hâle gelmiştir. Bu, düpedüz “istikâmetten sapma”dır. Doğrusu, dik durmak, istikâmet üzere ayakta kalabilmek kolay olmasa da yalpalamalar, varoluştan sapmalar insanlığı yormuştur. İnsanın fıtrata sadâkatle bağlı kalabilmesi için yüce çağrıyı duyabilmesi, dahası vicdanının uyanık kalabilmesi önemlidir.
Yedi Sufi’den Çağrı’daki makaleler, farklı zaman ve mekânlarda yaşayan sûfîlerin, bilge ruhların sunduğu pusulalardan yardımla savrulduğumuz açık denizde rota bulabilmemizin olabilirliğini zorlamaktadır. Yazarın bir tür “istikâmet kılavuzu” olarak isimlendirdiği çağrılar, kendimize dönmenin, yaklaşmanın, sadâkatin yörüngesinde gezdirmektedir okuyucuyu. Başta bahsedilen benliğin ya da egonun tahakkümünden özgürleşmenin parkelerini her sûfî kendi meşrebince döşemektedir. Bu yol haritası da bugün için son derece önemli bir rehberliktir. Böylece kişi, hamlıktan pişme kıvamına nasıl gelindiğini bu yüce ruhlardan takip edebilirse, kendi hikâyesini de anlamlandırabilecektir ki farkındalık, kaybolmakta olduğumuzu fark etme, istikâmet rotası için önemli bir kavramdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasavvuf |
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 27 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 28 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 6 |
NİSAR Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.