With the process of globalization there is an increase of communication between people, cultures and thoughts on the one hand and a decrease of big distances on the other hand. As a result of these changes the emphasis on indigeneity brought different aspects of globalization up for discussion. A part of these discussions are related to who will decide; what parts of the indigenous will be recognized and what parts of it will be considered as other, to what degree the indigenous should be changed and to what the discourse of indigeneity corresponds. Nation states control the new cultures through these policies. Nation states are not only threatened by this outcome but also by the transnational organizations. But in the global age when the borders of nation states are exceeded, the transnational platforms re also managed by nation states. In a sense, the nation state that is threatened by globalization, is directing globalization in its favor since it has a control over the tools of globalization. These states attempt to solve the problems of migration that is one of the factors exceeding their borders in transnational platforms. This is because exceed of the borders give way to complex problems concerning more than one states and require their mutual decisions. Although European Union signed many mutual decisions, the problem has not been solved yet. This study focuses on the phenomenon of international migration that has taken a special form with globalization and on migration policies, applications and consequences that European Union developed as a reaction to globalization and this study also examines the reasons for why the problem continues
Küreselleşme süreciyle birlikte bir taraftan insanlar, kültürler, düşünceler arasındaki iletişim artmış, diğer taraftan büyük mesafeler küçülmüştür. Bu değişimler sonucunda yerelliğe yapılan vurgu küreselleşmenin farklı yanlarını tartışmaya açmıştır. Yerelin ne kadar tanınıp ne kadar öteki kabul edileceğine ne kadar değişmeleri gerektiğine kimin karar verdiği ve yerellik söyleminin neye karşılık geldiği bu tartışmaların bir kısmıdır. Ulus devletler egemenlik alanlarına giren yeni kültürleri bu politikalarla kontrol etmektelerdir. Ulus devlet küreselleşmenin yalnızca bu getirisiyle değil, uluslar-üstü kuruluşlarca da tehdit görmektedir. Ancak ulus devletlerin sınırlarının aşıldığı, yeni dünya düzeninin kurulduğu küresel çağda uluslar-üstü platformlar yine ulus devletlerce yönetilmektedir. Bir bakıma küreselleşme tarafından tehdit edilmekte olan ulus devlet küreselleşmenin araçlarına egemen olarak onu kendi lehinde yönlendirmektedir. Bu devletler, sınırlarını aşan faktörlerden biri olan göçle ilgili sorunlarını da uluslararası ve uluslar-üstü platformlarda çözme çabasındalardır. Çünkü sınırların aşımı birden fazla devleti ilgilendiren karmaşık sorunlara yol açmakta, çözüm için ortak kararları gerektirmektedir. Avrupa Birliği göç konusunda pek çok ortak karara imza atsa da halen sorunun üstesinden gelinebilmiş değildir. Bu çalışmada küreselleşme ile birlikte farklı boyutlara taşınan uluslararası göç olgusu ile Avrupa Birliği’nin küreselleşmenin etkileriyle geliştirdiği göç politikaları, uygulamaları ve sonuçları konu edilmiş, sorunun devam etmesinin sebepleri irdelenmiştir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 3 |
.