Ege Denizi’nin Batı Trakya sahillerindeki limanlarına olan yakınlığı ve Doğu- Batı istikametinde geçiş güzergâhında olmasıyla Gümülcine, yer altı kaynaklarının üretimi ve dağıtımı açısından Osmanlı Avrupası’nda maden bölgesi olmaya elverişli bir konumda yer almaktaydı. Fakat 18. yüzyılın sonundan itibaren maden gelirleri giderek azalan ve Avrupa karşısında gerileyen Osmanlı madenciliğinin koşullarından Gümülcine de etkilenmiştir. Gümülcine’nin tekrardan bir maden keşif bölgesi olarak ortaya çıkması ise Tanzimat sonrası yaşanan yeni gelişmelerle birlikte olacaktır. Ma- denlerin ıslahı ve daha işler hale gelmesi için bu dönemde yapılan yenilikler; yabancı uzmanların davet edilmesi, yerli mühendis yetiştirilmesi için okulların açılması, bir maden bürokrasisinin hazırlanması, maden nizamnamelerinin yayınlanması ve ya- bancı sermayenin arttırılması olarak sıralanabilir. Nitekim bu gelişmelerden sonra Gümülcine, bakır, kurşun, gümüş ve antimon kaynaklarının keşif ve üretim havzası haline gelmiş ve bağlı bulunduğu Edirne Vilayeti’nin en fazla maden geliri getiren sancaklarından olmuştur. Bu makalede, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından itiba- ren Osmanlı madenciliğinde yapılmak istenen yeniliklerin taşradaki yansımalarını göstermesi bakımından Gümülcine örneği incelenecektir. Gümülcine’yi bir maden keşif bölgesi haline getiren etkenler, maden dağıtımı ve pazarlama imkanları, cevher çeşitliliği ve miktarı ve maden hukukundaki yeniliklerin Gümülcine’deki girişimcilere etkileri çalışmanın konu başlıkları olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Ottoman Socio-Economy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 22, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |